Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 111göstermek = ifade etmek [öz Türkçe - eski terim]
göstermek = izhar etmek [öz Türkçe - eski terim]
göstermek = işaret etmek [öz Türkçe - eski terim]
GÖSTERMEK = (göstermek nedir; göstermek ne demek; göstermek İngilizcesi) 1. Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek: Vitrindeki oyuncağı parmağıyla gösterdi. 2. (-i, -e) Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak: Size kitaplarımı göstereyim. 3. Belirtmek, anlatmak: Bu söz onun iyi niyetini gösteriyor. 4. (-e) Bir şeyin etkisi altında tutulmak: Güneşe göstermek. Aleve göstermek. 5. (-e) Kanıtla inandırmak: Bunun böyle olduğunu size göstereceğim. 6. (nsz) Öğretmek, açıklamak: Yol göstermek. 7. (-e, nsz) Yapmasını söylemek, görevlendirmek: Size ne iş gösterdiler? 8. Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek: «Bu seni ablandan daha şirin gösteriyor, emin ol!» -R. N. Güntekin. 9. Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak: Gerçekleri çarpıtarak gösteriyor. 10. (nsz) Görünmek, benzemek. 11. (yar) Etmek: İtaat göstermek. Dayanışma göstermek. 12. (-e) mec. Sert bir biçimde karşılık vermek: «Anası da babasının küfürlerini tekrarlıyor, evde ona göstereceğini söylüyor, gözlerini açıyor, başını sallıyordu.» -Ö. Seyfettin.
GÖSTERMEK = (göstermek nedir; göstermek ne demek; göstermek İngilizcesi) Sinema Bir filmi gösterici yardımıyla görüntülük üzerine yansıtarak izlenmesini sağlamak; gösterimi gerçekleştirmek.
göstermek = ibrâz etmek [Türkçe - Osmanlıca]
göstermek = îmâ etmek [Türkçe - Osmanlıca]
göstermek = irâ'e etmek [Türkçe - Osmanlıca]
göstermek = izhâr etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words