• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

extend

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2992

bankacılık

havacılık

EXTEND = [ik'stend] verb
1 uzatmak * eşanlamlı : lengthen * karşıtanlamlı : shorten
İngilizce örnek : The old railway line has been extended as far as the new airport.
Türkçe çevirisi : Eski demiryolu hattı havaalanına kadar uzatıldı.
İngilizce örnek : The government is thinking of extending compulsory education by three years.
Türkçe çevirisi : Hükümet zorunlu eğitimi üç yıl daha uzatmayı düşünüyor.
2 genişletmek, büyütmek * eşanlamlı : stretch, increase, expand, widen, broaden * karşıtanlamlı : contract
İngilizce örnek : He wants to extend his flat on the top floor by building an extra room.
Türkçe çevirisi : Ek bir oda yaparak en üst kattaki dairesini genişletmek istiyor.
İngilizce örnek : I am trying to get permission to extend my house.
Türkçe çevirisi : Evimi genişletmek için izin almaya çalışıyorum.
3 uzanmak
İngilizce örnek : The forest extends for a hundred miles.
Türkçe çevirisi : Orman yüz mil uzanıyor. (Ormanın büyüklüğü yüz mil.)
İngilizce örnek : The garden extends as far as the river.
Türkçe çevirisi : Bahçe ırmağa kadar uzanıyor.
4 yayılmak * eşanlamlı : spread

ilgili sözler / related words

1: 1 ms