İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1664 EXPRESS = [ik'spres] verb
dile getirmek, anlatmak, göstermek * eşanlamlı : state, declare, assert; say, utter
İngilizce örnek : She always expresses herself very well.
Türkçe çevirisi : Her zaman kendini çok iyi ifade eder.
İngilizce örnek : No one expressed contrary views when he explained his plan.
Türkçe çevirisi : Planını açıklayınca kimse karşıt görüş belirtmedi.
¤ adjective
1 açık, kesin * eşanlamlı : exact, precise, clear, plain, distinct, definite
2 ekspres, hızlı * eşanlamlı : fast, quick, rapid, swift * karşıtanlamlı : slow
İngilizce örnek : Express trains don't stop at small stations like this.
Türkçe çevirisi : Ekspres trenler bunun gibi küçük istasyonlarda durmaz.
¤ noun
ekspres tren
ilgili sözler / related words