düzeltmek
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1990ana kullanım
deyim
eylem / verb
fiil / verb 01
düzeltmek = revize etmek [öz Türkçe - eski terim]
düzeltmek = tekzip etmek [öz Türkçe - eski terim]
düzeltmek = ıslah etmek [öz Türkçe - eski terim]
DÜZELTMEK = (düzeltmek nedir; düzeltmek ne demek; düzeltmek İngilizcesi) 1. Düzgün duruma getirmek: «Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim.» -R. N. Güntekin. 2. Bozukluğunu gidermek, onarmak. 3. Yanlıştan kurtarmak, tashih etmek: «Öğleden sonra nüfus kâğıdını getir, kaydını düzeltelim.» -B. Felek.
düzeltmek = ıslâh etmek [Türkçe - Osmanlıca]
düzeltmek = tashih etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words
ahlakını düzeltmek
aralarını düzeltmek
ayarını düzeltmek
bahçeyi tırmıkla düzeltmek
basılacak şeyi düzeltmek
baskı yanlışlarını düzeltmek
bir durumu düzeltmek
bir kararı düzeltmek
birini düzeltmek
birinin hecelemedeki yanlışlarını düzeltmek
budayarak düzeltmek
çekül ile düzeltmek
çerçeve düzeltmek
davranış şeklini düzeltmek
davranışını düzeltmek
davranışlarını düzeltmek
dikey olarak düzeltmek
dikkatle okuyup düzeltmek
durumu düzeltmek
durumunu düzeltmek
düzeltmek (bir yazının yanlışlarını)
düzeltmek (çekülle)
düzeltmek (hatayı)
düzeltmek (kusurunu)
düzeltmek (yanlışları vb)
düzeltmek (yatak)
düzeltmek için okumak
eğe ile düzeltmek
eğeleyip düzeltmek
gaga ile düzeltmek
gagasıyla tüylerini düzeltmek
gagasıyla tüylerini düzeltmek (kuş)
gagasiyle tüylerini düzeltmek (kuş)
gidişatını düzeltmek
gidişini düzeltmek
gözden geçirerek düzeltmek
gözden geçirip düzeltmek
havayı düzeltmek
iletkenliğini düzeltmek için bakır ile kaplanmamış ark lambası kömürü
ilişkileri düzeltmek
insan hata yaptığını kabul etmekle onu düzeltmek için büyük bir adım atmış olur
iskandil kurşunu düzeltmek
işçilerin durumunu düzeltmek için yapılan toplu atılımlar
işleri düzeltmek
işleyip düzeltmek
kaba davranışlarını düzeltmek
kanun tasarısını düzeltmek
karışıklığı düzeltmek
kendi hatalarını düzeltmek
keserle düzeltmek
kesip düzeltmek
kırkarak düzeltmek
maddi durumunu düzeltmek
malayla düzeltmek
mali durumunu düzeltmek
mali veya sosyal durumunu düzeltmek
moralini düzeltmek
noksanları düzeltmek
planya ile düzeltmek
plastik ameliyatla yüzü düzeltmek
presle düzeltmek
provaları düzeltmek
rende ile düzeltmek
saçını başını düzeltmek
saçını başını özenle düzeltmek
saçını düzeltmek
saçlarım düzeltmek
saçlarını düzeltmek
saçlarını itina ile düzeltmek
sakatlığı düzeltmek için kemik kırma ameliyatı
sathı düzeltmek
taş vs nin yüzünü düzeltmek
tavrını düzeltmek
tekrar düzeltmek
tekrar kazanmak veya düzeltmek
tezkiyesini düzeltmek
toprağı tırmıkla düzeltmek
toprak düzeltmek
tutumunu düzeltmek
tutuş şeklini düzeltmek
tüylerini düzeltmek
tüylerini düzeltmek (kuş)
ucunu kesip düzeltmek
uçağı düzeltmek
üstünü başını düzeltmek
üstünü düzeltmek
yanlış düzeltmek
yanlışı düzeltmek
yanlışını düzeltmek
yanlışları düzeltmek
yanlışlarını düzeltmek (bir yazının)
yanlışlığı düzeltmek
yanlışlıkları düzeltmek
yapılan zararı düzeltmek
yaşam tarzım düzeltmek
yatağı düzeltmek
yatak düzeltmek
yatakları düzeltmek
yatıklığı düzeltmek için, iskeleden sancak tanka yağ tarnsfer edildi
yatıklığı düzeltmek için, iskeleden sancak tanka yağ transfer etmeliyiz
yelkeni rüzgâra göre düzeltmek
yelkenleri rüzgâra göre düzeltmek
yeniden düzeltmek
yontarak düzeltmek
yontup düzeltmek
yüzey düzeltmek
zımparayla düzeltmek
