İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 21566 STRAIGHTEN = ['streytın] verb
1 düzeltmek, doğrultmak
İngilizce örnek : He looked in the glass, straightened his tie, and went out.
Türkçe çevirisi : Aynaya baktı, kravatını düzeltti, ve dışarı çıktı.
2 düzelmek