• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

girmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 83

ana kullanım

bilişim

eğitim 1

girmek = dahil olmak [öz Türkçe - eski terim]

girmek = intisap etmek [öz Türkçe - eski terim]

GİRMEK = (girmek nedir; girmek ne demek; girmek İngilizcesi) 1. Arpa, buğday biçilecek olgunluğa gelmek: Arpalar bir haftaya kadar girecek. 2. Ekmek hamuru kabarıp yarılmak: Artık fırını yak, ekmekler giriyor.

girmek = duhûl etmek [Türkçe - Osmanlıca]

girmek = vürûd etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-e davetsiz olarak girmek -e girmek -e girmek (gemi) -e gittikçe girmek -in faaliyet alanı içine girmek -in içine girmek -in yanına çırak olarak girmek -mek için çok zahmete girmek -mek zahmetine girmek -nin emrine girmek ablukaya girmek aceleyle girmek aceleyle içeri girmek açık adımlarla girmek açık indirime girmek açmaza girmek ağır ağır ya da azar azar girmek ak ateş haline girmek akın akın girmek aklına girmek alanına girmek altına girmek anahtar vb ile kapıyı açıp içeri girmek angajmana girmek aniden girmek aniden görüntüye girmek aniden lafa girmek aniden odaya girmek anlaşmaya girmek ansızın girmek ansızın içeri girmek aralarına girmek aralarına kara kedi girmek arasına girmek araya girmek araya girmek (with/for ile) araya soğukluk girmek arkasından -ye girmek aslanın inine girmek at üstünde tehlikeye girmek at yarışlarına girmek at yarışlarında bahse girmek ayak işlerine girmek ayak patırtısıyle içeri girmek ayrıntılara girmek ayrıntılarına girmek ayrıntısına girmek ayrıntıya girmek az masraftan kaçıp büyük zarara girmek bahise girmek bahse girmek bahse girmek (at yarışlarında) baskınla girmek baskıya girmek başı belaya girmek başı derde girmek başından büyük işe girmek başka hale girmek başkaları için riske girmek başkasının arazisine izinsiz girmek başkasının lehine olan bir bahse girmek biçime girmek biçimine girmek bilerek sıkıntıya girmek biletsiz girmek bin renge girmek bir firmaya ortak olarak girmek bir hizmete gönüllü olarak girmek bir imtihana girmek bir işe girmek bir işe yeni başlarken girmek bir kariyere girmek bir konuyu bırakıp bambaşka bir konuya girmek bir mesleğe girmek bir sınava girmek bir şeyde riske girmek bir şeyi yapma havasına girmek bir şeyin havasına girmek bir tarikata girmek bir yere davetsiz veya ansızın girmek bir yere girmek bir yere gruba davetsiz girmek bir yere zorlayarak girmek birbirine girmek birçok borca girmek birden girmek birdenbire görkemli bir tavırla içeri girmek birinin bölgesine girmek birinin burnunun dibine girmek birinin gözüne girmek birinin günahına girmek birinin hizmetine girmek birisi için zahmetlere girmek biriyle başı belaya girmek biriyle başı derde girmek biriyle ilişkiye girmek biriyle konuşmaya girmek birtbirine girmek borca girmek borç altına girmek borç yükümlülüğüne girmek borça girmek boyunduruk altına girmek broşa girmek bunalıma girmek burnuna girmek burnunun dibine girmek buyruğu altına girmek bütün parasını bir işe yatırarak riske girmek büyük adam kıyafetine girmek (çocuklar) büyük masrafa girmek büyük masraflara girmek büyük riske girmek büyük sıkıntılara sokmak veya girmek cinsel ilişkiye girmek çağırılmadan girmek çağrılmadığı halde girmek çamurlu suya girmek çarçabuk girmek çarpışmaya girmek çarşafa girmek çatışmaya girmek çıkmaza girmek çizme ile tandıra girmek çok borca girmek çok masrafa girmek çok zahmete girmek damarına girmek dar bir aralıktan içeri girmek data girmek davet edilmeyen bir yere girmek davetsiz girmek davetsiz olarak girmek deliğe girmek denetimi veya yönetimi altına girmek denize girmek depresyona girmek derde girmek dereceye girmek derinliğine girmek derte girmek detayına girmek detaylara girmek devreye girmek doğru yola girmek doğrudan doğruya sorunun esasına girmek doka girmek dolaba girmek dolaşıma girmek dünya evine girmek düzene girmek düzenli bir yaşama girmek ehliyet sınavına girmek emrine girmek erbaine girmek erginlik yaşına girmek erken girmek esas kadroya girmek etki alanına girmek etkileşime girmek eve girmek evine girmek faaliyet alanı içine girmek fazla masrafa girmek forma girmek fransızca dersine girmek fransızca sınavına girmek gazetede girmek için müsait olan işler listesi gazetede girmek için müsait olan işler listesi (eleman arayanlar) geminin içine dalga girmek gemiye girmek gemiye tayfa olarak almak ya da girmek gerdeğe girmek gereksiz ayrıntılara girmek gerilime girmek geyik etine girmek gırtlağına kadar borca girmek girmek (-e) girmek (bir mesleğe) girmek (borca vb) girmek (daha büyük bir topluluğa) girmek (gemi) girmek (günaha) girmek (içine) girmek (kulübe) girmek (okula) girmek (partiye) girmek (sınava) girmek (takıma) girmek (veri) girmek (yer/iş vb'e) girmek (zihnine, aklına) Girmek yasak girmek yasak! girmek yasaktır girmek yasaktır! gitgide kötü bir durumun içine girmek gittikçe girmek gizli faaliyet içine girmek gizlice girmek gol alanlarına girmek gönlüne girmek gönüllü askere girmek gönüllü askerliğe girmek gönüllü girmek gönüllü girmek (orduya) gönüllü olarak girmek görüş mesafesine girmek göze girmek gözüne girmek gözüne girmek (birinin) gözüne güneş ışığı girmek veya gelmek grubuna girmek günaha girmek günahına girmek güvey girmek güveyi girmek halden hale girmek halkın gözüne girmek için harcanan çaba halvate girmek hanbe girmek hapse girmek harbe girmek havadan para getiren bir işe girmek havalara girmek havasına girmek havuza girmek hayatına girmek her iki taraf için bahse girmek her zamanki yolunu değiştirmek 2.zahmete girmek heyecandan midesine kramp girmek heyecandan midesine sancı girmek hırsızlık için eve girmek hırsızlık niyetiyle eve girmek hışımla girmek hızla girmek hizaya girmek hizmete girmek hizmete girmek (otobüs- uçak vb) hizmetine girmek iç içe girmek iç içe girmek (çarpışan vagonlar) içeri girmek içeri sel gibi girmek içeri zorla girmek içeriye girmek içeriye sel gibi girmek içiçe girmek için çok zahmete girmek için zahmete girmek içine girmek iddiaya girmek ihaleye girmek ihrama girmek iki ayağı bir papuca girmek iki taraf için bahse girmek ile çarpışmaya girmek ilgi alanına girmek ilişkiye girmek ilk üçe girmek imtihana girmek ingiltereye girmek için vize zorunluğu olan bir ülkenin vatandaşı internet sohbet odasına girmek internete girmek istasyona girmek istasyona girmek (tren) isteri krizine girmek iş hayatına girmek işe girmek işin havasına girmek işin havasına/temposuna girmek işin içine girmek işin özüne girmek işletmeye girmek itip içeri girmek izinsiz girmek izinsiz girmek (başkasının arazisine) izinsiz girmek (başkasının özel arazisine) izinsiz ya da davetsiz girmek izninizle araya girmek istiyorum jüri heyeti listesine girmek kadroya girmek kafasına girmek kafese girmek kafile halinde girmek kalabalık halinde girmek kalbine girmek kalın kafasına girmek kalıplaşmış ve yavan bir yaşama girmek kalıptan kalıba girmek kampa girmek kanına girmek kanun kapsamına girmek kanunsuz girmek kanunun çarklarına girmek kanül ile delerek boşluğa girmek kapıyı anahtarla açıp içeriye girmek kapsamına girmek kâr edeyim derken zarara girmek karaçalı gibi araya girmek karınsaya girmek kategoriye girmek kavgaya girmek kayıt altına girmek kazanmayı olduğu kadar kaybetmeyi de göze alarak tehlikeye girmek kesip içine girmek kılığına girmek kılığına girmek (birinin) kılıktan kılığa girmek kıran girmek kırıp girmek kısa zamanda büyük borca girmek kısırdöngü içine girmek kıtlığına kıran girmek kimlik bilgisini girmek klavye ile girmek klavyeden bilgi girmek klavyeden girmek kol kola girmek koltuğa girmek koluna girmek komaya girmek kontrol altına girmek konuya girmek koşarak içeri girmek kovana girmek koynuna girmek koz kabuğuna girmek kramp girmek kulağına girmek kullanıma girmek kultuğuna girmek kuyruğa girmek kuyruk viriline girmek kuyrukta araya girmek lafa girmek limana girmek limana girmek (gemi) maddi ya da bedensel şekle girmek mahremiyetine girmek mantık çerçevesine girmek masrafa girmek mateme girmek memuriyete girmek mer'iyete girmek meriyete girmek mesuliyet altına girmek mevzua girmek mevzuya girmek muharebeye girmek mücadeleye girmek münasebete girmek münasebetsizce içeri girmek müsabakaya girmek müsademeye girmek nabzına girmek negatif reaksiyona girmek nekahate girmek nerdeyse ağzının içine girmek nöbete girmek ocağa girmek ocağa girmek veya ocaktan çıkmak ondalık sisteme girmek orduya girmek orsa girmek ortaklığa girmek oyuna girmek oyunun havasına girmek öğretim yılına girmek önemsiz bir şey üzerine sert girmek palas pandıras girmek paldır küldür girmek parasını vermeden girmek parlamentoya girmek parmaklarının ucuna basarak içeri girmek parolayı girmek pat diye girmek pazara girmek polemiğe girmek politikaya girmek pozisyona girmek pupa döneminde girmek rahibe olup manastıra girmek rayına girmek reaksiyona girmek reklam girmek renkten renge girmek rezonansa girmek riske girmek riskine girmek riskli bir işe girmek rizikoya girmek rolüne girmek rotaya girmek rüyalarına girmek rüzgâra girmek sahneye girmek sakalının altına girmek savaşa girmek seçime girmek sendeleyerek girmek sessizce ve gizlice girmek sessizce ya da gizlice girmek sevaba girmek sık sık topluluk içine girmek sıkı bir pazarlığa girmek sıkıntıya girmek sıkış tepiş girmek sınava girmek sınava tekrar girmek sınava ya da yarışmaya girmek (bir iş vs için) sınırları içine girmek sıraya girmek silahlı çatışmaya girmek sille tokat birbirine girmek sinir krizine girmek siper altına girmek sipere girmek sisteme girmek siyasete girmek sohbete girmek sonucu belli olmayan bir işe girmek sorumluluk altına girmek sosyeteye girmek söyleme riskine girmek söyleşiye girmek sözleşme imzalayıp işe girmek sözleşmeyle işe girmek strese girmek stresten midesine kramp girmek stresten midesine sancı girmek suretine girmek şekle girmek şekline girmek taahhüt altına girmek takıma girmek tam yoluna girmek tarikata girmek tartışmaya girmek tasarruf için bir mülke girmek tasfiye haline girmek tatile girmek tatile girmek (okul) tehlikeye girmek tek sıra girmek tekrar girmek tekrar sıraya girmek (dağılan askerler) tepkimeye girmek tersaneye girmek tıkırına girmek ticaret hayatına girmek toprağa girmek torpille işe girmek trafiğe girmek (taşıt) tramplen üzerinde sıçradıktan sonra havada tek salto atıp suya elle girmek trans haline girmek triplere girmek tübe girmek türbülansa girmek tüzük kapsamına girmek uçarak içeri girmek utancından yerin dibine girmek uygulamaya girmek uygun pozisyona girmek ücretini vermeden girmek üniversite sınavına girmek üniversiteye girmek üzerine bahse girmek varı yoğu üzerine bahse girmek vergi yükümlülüğüne girmek veri girmek virile girmek vizyona girmek x oyuncusunun yerine (oyuna) girmek yanına çırak olarak girmek yanlış yola girmek yargılama yetkisi kapsamına girmek yarışa girmek yarışa hazırlanmış olarak girmek yarışmaya girmek yasak bölgeye girmek yasal hükümlere girmek yaşamına girmek yaşına girmek yatağa girmek yavaş yavaş girmek yayına girmek yazılı sınava girmek yelyeperek yelken kürek içeri girmek yeni bir bedene girmek yeni bir döneme girmek yeni pazarlara girmek yeniden (sınava) girmek yeniden girmek yeniden kendi ülkesinin vatandaşlığına girmek yer yarılıp içine girmek yerden rotaya girmek yerine nöbete girmek yetkisine girmek yol kenarından ayrılıp trafiğe girmek

1: 1 ms