İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1262 CONTRACT 1 = ['kontrekt] noun
sözleşme, kontrat * eşanlamlı : agreement, pact, treaty, bond
İngilizce örnek : My lawyer is working on a draft contract.
Türkçe çevirisi : Avukatım taslak sözleşme üzerinde çalışıyor.
İngilizce örnek : We signed the contract in front of witnesses.
Türkçe çevirisi : Sözleşmeyi tanıkların huzurunda imzaladık.
İngilizce örnek : They coerced me into signing the contract.
Türkçe çevirisi : Beni sözleşmeyi imzalamaya zorladılar.
İngilizce örnek : This contract binds you to work for the company for three years without a pay increase.
Türkçe çevirisi : Bu sözleşme sizi, zam olmadan üç yıl şirket için çalışmaya bağlıyor.
CONTRACT 2 = [kın'trekt] verb
1 sözleşme yapmak * eşanlamlı : come to terms, agree, stipulate, engage, undertake
İngilizce örnek : The builders must contract to finish the job in 6 months.
Türkçe çevirisi : Müteahhitler, işi altı ayda bitirmek için sözleşme yapmalıdır.
2 (hastalık, vb) kapmak * eşanlamlı : catch, get, acquire, go down with
3 küçülmek, büzülmek * eşanlamlı : shrink, reduce, lessen, diminish, shorten, condense, tighten * karşıtanlamlı : expand, enlarge
İngilizce örnek : Most substances contract when they are cooled.
Türkçe çevirisi : Birçok madde soğutulduğu zaman küçülür.
İngilizce örnek : The company has contracted in size, and now employs only fifty people.
Türkçe çevirisi : Şirket hacmen küçüldü ve şimdi sadece elli kişi istihdam ediyor.
CONTRACT = (contract nedir; contract Türkçesi) Sözleşme, kontrat. İki yada daha fazla tarafın bir yükümlülüğü belirli bir değerde belirli bir süre içinde yerine getirmek üzerinde vardıkları yasal yazılı anlaşma.
CONTRACT = (legal) A legally binding agreement between two or more parties, outlining the terms and obligations of a transaction or relationship.