Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 18038FİT = (fit nedir; fit ne demek; fit İngilizcesi) Birini başkasına karşı kışkırtma.
FİT = (fit nedir; fit ne demek; fit İngilizcesi) İng. feet (III) ç. a. 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi.
FİT = (fit nedir; fit ne demek; fit İngilizcesi) İng. fit (II) a. argo 1. Ödeşme. 2. Razı olma.
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1621 FIT = [fit] adjective
1 uygun, elverişli * eşanlamlı : suitable, suited, proper, appropriate, apt, right, well-suited * karşıtanlamlı : inappropriate
İngilizce örnek : Do you think he's fit for the job?
Türkçe çevirisi : Sence o, işe uygun mu?
İngilizce örnek : If you think fit, you can go by bicycle.
Türkçe çevirisi : Uygun görüyorsan bisikletle gidebilirsin.
2 sağlıklı, zinde * eşanlamlı : healthy, robust, sturdy, strong, well * karşıtanlamlı : unfit
İngilizce örnek : Try going for a swim - it's a good way to get fit.
Türkçe çevirisi : Yüzmeye gitmeyi dene – sağlıklı olmak için iyi bir yoldur.
İngilizce örnek : You look very fit.
Türkçe çevirisi : Çok zinde görünüyorsun.
¤ noun
1 hastalık nöbeti, sara * eşanlamlı : convulsion, paroxysm, spasm, attack, outburst
2 galeyan, kriz, nöbet
İngilizce örnek : I've never seen him in such a fit of temper before.
Türkçe çevirisi : Onu daha önce hiç böyle bir öfke nöbetinde görmemiştim.
¤ verb
1 uymak; uydurmak * eşanlamlı : adapt, adjust, alter, modify
İngilizce örnek : These shoes fit me nicely.
Türkçe çevirisi : Bu ayakkabılar bana güzel uyuyor.
İngilizce örnek : Those shoes don't fit the boy any more. He's grown out of them.
Türkçe çevirisi : O ayakkabılar oğlana artık uymuyor. Büyüdüğü için dar geliyor.
2 yakışmak, uymak * eşanlamlı : match, agree, suit, harmonize, correspond
3 tutmak
4 sığdırmak
İngilizce örnek : I had a lot of difficulty in fitting everything into my case.
Türkçe çevirisi : Her şeyi çantama sığdırmakta çok zorluk çekiyorum.
5 takmak, döşemek
İngilizce örnek : We are having our new central heating fitted.
Türkçe çevirisi : Yeni kaloriferimizi döşetiyoruz.
* fit in = 1 uymak; sığmak
İngilizce örnek : The garage is big enough for ten cars to fit in.
Türkçe çevirisi : Garaj on arabanın sığacağı kadar büyük.
2 uydurmak
ilgili sözler / related words