• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

start

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 21639

START = (start nedir; start ne demek; start İngilizcesi) İng. start sp. bk. çıkış, başlama.

start = başlama [eski terim - öz Türkçe]

start = başlangıç [eski terim - öz Türkçe]

start = başlat [eski terim - öz Türkçe]

start = çıkım [eski terim - öz Türkçe]

start = çıkış [eski terim - öz Türkçe]

START nasıl okunur, okunuşu /sta:t/ eylem

start

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 999

judo-karate

START = [sta: t] verb
1 başlamak * eşanlamlı : begin, commence; institute, initiate, pioneer, open
İngilizce örnek : Shall we start?
Türkçe çevirisi : Başlayalım mı?
İngilizce örnek : The dog started barking.
Türkçe çevirisi : Köpek havlamaya başladı.
İngilizce örnek : She started crying.
Türkçe çevirisi : Ağlamaya başladı.
İngilizce örnek : We need to start to raise money.
Türkçe çevirisi : Para toplamaya başlamalıyız.
İngilizce örnek : Our baby has started to walk.
Türkçe çevirisi : Bebeğimiz henüz yürümeye başlamadı.
2 başlatmak
İngilizce örnek : I’ll start the meeting soon.
Türkçe çevirisi : Birazdan toplantıyı başlatacağım (açacağım).
İngilizce örnek : Click twice to start the program.
Türkçe çevirisi : Programı başlatmak için çift tıklayın.
İngilizce örnek : I'll be starting my new job next month.
Türkçe çevirisi : Yeni şimi gelecek ay başlatacağım.
3 (up) çalıştırmak; çalışmak
İngilizce örnek : We started up the engine.
Türkçe çevirisi : Motoru çalıştırdık.
İngilizce örnek : I don’t understand why the car won't start.
Türkçe çevirisi : Arabanın neden çalışmadığını anlamıyorum.
4 yola çıkmak * eşanlamlı : depart, set off
İngilizce örnek : I've finished packing, so we can start.
Türkçe çevirisi : Valizimi toplamayı bitirdim, bu yüzden yola çıkabiliriz.
5 ürkmek, irkilmek * eşanlamlı : flinch, wince, twitch
İngilizce örnek : He started in surprise at the sudden noise.
Türkçe çevirisi : Ani gürültüyle şaşkınlık içinde irkildi.
¤ noun
1 başlangıç, başlama * eşanlamlı : beginning, commencement, outset
İngilizce örnek : Come on, or we'll miss the start of the film.
Türkçe çevirisi : Haydi, yoksa filmin başlangıcını kaçıracağız.
İngilizce örnek : Tomorrow is the start of our holiday.
Türkçe çevirisi : Yarın tatilimizin başlangıcıdır.
2 kalkış, hareket * eşanlamlı : departure
3 sp. çıkış, start
4 sıçrama, irkilme * eşanlamlı : jump, twitch, jerk
5 avans * eşanlamlı : head start, advantage, lead, chance
6 ürkme, irkilme
İngilizce örnek : I woke up with a start.
Türkçe çevirisi : Bir irkilme ile uyandım.
* for a start = öncelikle, ilkin
İngilizce örnek : We'd better have some soup for a start.
Türkçe çevirisi : İlkin bir çorba yesek iyi olur.
* start off = hareket etmek, yola koyulmak
* start out = (hayat, iş, vb’ne) başlamak, yola çıkmak
İngilizce örnek : If you start out early, you won't be late.
Türkçe çevirisi : Erken yola çıkarsan geç kalmazsın.
* to start with = 1 önce
2 başlangıçta

1: 0 ms