• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

durmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 128

demiryolu

eylem / verb

fiil / verb

durmak = istop etmek [öz Türkçe - eski terim]

durmak = stop etmek [öz Türkçe - eski terim]

durmak = tevakkuf etmek [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-den uzak durmak -ın önünde durmak (otomobil) -ın üzerinde durmak -i düşleyip durmak -i karıştırıp durmak -in üzerinde durmak aç durmak açık durmak açıkta durmak açıp açıp durmak adı olarak durmak ağlayıp durmak ahırda durmak akıp durmak aklı durmak alarga durmak alargada durmak alesta durmak aniden durmak aracı yolun kenarına çekip durmak aranıp durmak arka ayakları üzerinde durmak arka tarafta durmak arkasında durmak asıl konuyu bırakıp önemsiz işler üzerinde durmak asılı durmak ayak parmakları üzerinde durmak ayaklarının üzerinde zor durmak ayakta durmak ayakta sımsıkı durmak aylak aylak dolanıp durmak ayrı durmak ayrıntılar üzerinde gereksiz olarak durmak bacaklarını açarak durmak bakıp durmak başında dikilip durmak başında durmak başkalarından uzak durmak bekleyip durmak belli bir düzeyde durmak belli bir yerde durmak benzin için durmak zorunda kaldım bir aşağı bir yukarı yürüyüp durmak bir kenarda durmak bir konu üzerinde durmak bir konuyu tekrarlayıp durmak bir nokta üzerinde önemle durmak bir sorunun üzerinde gereğinden çok durmak bir şey üzerinde önemle durmak bir şey üzerinde tereddütle durmak bir şeyden köşe uzak durmak bir şeyden uzak durmak bir şeye karşı durmak bir şeyi yapıp durmak bir yerde durmak bir yolculukta kısa bir zaman için bir yerde durmak birden durmak birdenbire durmak birdenbire durmak (engel karşısında) birinden köşe uzak durmak birinden mümkün olduğu kadar uzak durmak birinden uzak durmak birini koşturup durmak birinin apaçık önünde durmak birinin görüşünü engelleyecek şekilde önünde durmak birinin peşinde dolanıp durmak borçtan uzak durmak boş durmak boş yere didinip durmak bozulmadan durmak büyük başarı kazanmış gibi durmak canlı durmak ciddi durmak ciddiyetle üzerinde durmak çırpınıp durmak çok fazla üzerinde durmak çok yakın durmak day ah durmak dayalı durmak değişip durmak demirli durmak dengede durmak dışarıda durmak dışında durmak didinip durmak dik durmak dikey olarak durmak dikine durmak dikkatlerden uzak durmak dimdik ayakta durmak dimdik durmak divan durmak doğru durmak dolanıp durmak dolap beygiri gibi dönüp durmak dolaşıp durmak dönüp durmak dönüp durmak (kuşlar) dönüp durmak (yatakta) durgun halde durmak durmak (makine) durmak (taşıt) durmak (yaklaşıp) durmak (yolculukta) durmak için durmak ya da oturmak düşleyip durmak düşmeden durmak düşünüp durmak eğreti durmak eğri durmak el pençe divan durmak el ve ayaklarını aşağı yukarı oynatarak su içinde dik durmak (yüzme) el ve ayaklarm hafif hareketleriyle su içinde dik durmak eli boş durmak eli kolu bağlı durmak elimdik ayakta durmak en ufak ayrıntıların üzerinde titizlikle durmak esasa girmeden bir konuyu tartışıp durmak etrafında dolaşıp durmak evde durmak eylemi durmak faaliyeti durmak faaliyeti durmak (işyeri) faça edip durmak fazla üzerinde durmak ferma durmak geçici olarak durmak gelip durmak gemiyi faça edip durmak geri durmak geride durmak gezinip durmak gibi durmak görüş alanı dışında durmak göze çarpmadan durmak güçlükle ayakta durmak güzel durmak ham armut gibi boğazına durmak hareketsiz durmak havada asılmış gibi durmak havada belli bir noktada durmak havada bir yerin üzerinde durmak havada durmak hazır durmak hazırol vaziyetinde durmak hedefi buluncaya kadar havada dönüp durmak (uçak) hep aynı şeyleri tekrarlayıp durmak herşeye karşın ayakta durmak hımbıl gibi durmak hizada durmak ısrarla üzerinde durmak içkiden uzak durmak iein durmak iki ayağının üzerinde durmak ikinci planda durmak insanlardan uzak durmak iş işten geçtikten sonra sızlanıp durmak iş işten geçtikteten sonra sızlanıp durmak kafası durmak kafasında dolaşıp durmak kafasını kurcalayıp durmak kambur durmak kambur gibi durmak kamburunu çıkararak durmak kapısı önünde durmak kararında durmak karıştırıp durmak karşı durmak kayarak durmak (araba) kaynaması durmak kaynaşıp durmak kedi ile köpek gibi kavga edip durmak kenara çekilip durmak kenara çekilip durmak (taşıt) kenarda durmak kenarına çekilip durmak (yolun) kendi ayakları üzerinde durmak kendini koyvererek kambur gibi yürümek ya da durmak kımıldamadan durmak kıpırdamadan durmak kıpırdayıp durmak kısa süre için durmak kıyıdan açıkta durmak kıyıya yakın durmak konuşup durmak konuşurken birden durmak korku ile durmak koşup durmak koşuşturup durmak kuş gibi havada durmak kuyrukta durmak laf edip durmak lâfı ağzında geveleyip durmak meyveye durmak monoton bir sesle sürekli konuşup durmak olduğu yerde durmak ortada durmak önünde durmak (otomobil) övünüp durmak öyle durmak öylece durmak özellikle durmak için, kayağın bir kenarını kara saplamak provokasyonlara karşı durmak put gibi durmak rahat durmak rule yapıp durmak rüzgârı başa alıp durmak sabit durmak sağlamca durmak sak durmak sakin durmak saklı durmak sallanıp durmak salta durmak sarsak sarsak gezinip durmak sarsılarak durmak selam durmak selâm vaziyetinde durmak selama durmak sesini çıkarmadan durmak seyredip durmak sıkı durmak sırık gibi durmak sırt sırta durmak sıvının üstünde durmak sızlanıp durmak silahla selam durmak soğuk durmak somurtup durmak söylenip durmak söyleyip durmak sözünde durmak su üstünde durmak su üzerinde durmak su yüzeyinde durmak su yüzünde durmak susta durmak sürü halinde dönüp durmak sürükleyip durmak tam karşısında durmak tamamen durmak taşınıp durmak taşıyıp durmak tay durmak (bebek) tehlikeden uzak durmak tek durmak tekin durmak tekrarlayıp durmak telefon çalıp durmak tetikte durmak top hedefinin arkasında durmak toy durmak trafik maksadı dışında bir sebeble durmak tutturup durmak uçuşup durmak uğraşıp durmak uslu durmak uyuşuk uyuşuk durmak uzağında durmak uzak durmak uzakta durmak üstünde durmak üzerinde ayrıntılarıyla durmak üzerinde ciddi olarak durmak üzerinde dikkatle durmak üzerinde durmak üzerinde durmak istiyorum üzerinde fazla durmak üzerinde gereğinden fazla durmak üzerinde ısrarla durmak üzerinde önemle durmak üzerinde uzun uzun durmak vaadinde durmak verdiği sözde durmak yakın durmak yakınında beklemek ya da durmak yakınında durmak yaklaşıp durmak yaltaklanıp durmak yama gibi durmak yanında durmak yanıp durmak yapıp durmak yatağında bir sağma bir soluna dönüp durmak yatakta dönüp durmak yavaş yavaş durmak (iş vb) yazıp durmak yerinde durmak yiyip durmak yolculukta durmak yolunda durmak yüzü -e karsı olarak durmak ya da oturmak zarar büyümeden kabullenip durmak zınk diye durmak zihni durmak

1: 1 ms