İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 5862 PAUSE = [po: z] noun
1 mola, ara * eşanlamlı : break, rest, interval, interruption, wait * karşıtanlamlı : continuity
İngilizce örnek : He announced his decision after a brief pause.
Türkçe çevirisi : Kısa bir aradan sonra kararını duyurdu.
2 durak, durgu * eşanlamlı : stop, halt, cessation, suspension, hesitation
¤ verb
duraklamak, ara vermek * eşanlamlı : stop, halt, cease, break, rest, interrupt, wait, hesitate * karşıtanlamlı : continue
İngilizce örnek : Can you pause the game? Dinner is ready.
Türkçe çevirisi : Oyuna ara verebilir misiniz? Akşam yemeği hazır.
İngilizce örnek : Press this key to pause the game.
Türkçe çevirisi : Oyunu durdurmak için bu tuşa bas.
PAUSE = (pause nedir; pause Türkçesi) Ara vermek veya durmak gibi süreksizlik anlamında kullanılan kelime. Örneğin: Tropopoz, stratosferi troposfer düzeyinden ayıran süreksizlik hattıdır.