• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

check

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1540

denizcilik

edebiyat

iş dünyası

ormancılık

tekstil

CHECK = [çek] verb
1 kontrol etmek, denetlemek * eşanlamlı : control, test, examine, review
İngilizce örnek : Check the pressure in the tyres.
Türkçe çevirisi : Lastik basınçlarını kontrol edin.
İngilizce örnek : Have you checked those figures?
Türkçe çevirisi : Bu rakamları kontrol ettiniz mi?
İngilizce örnek : Check all your exam answers before you hand your paper in.
Türkçe çevirisi : Kâğıdını teslim etmeden önce bütün sınav yanıtlarını kontrol et.
İngilizce örnek : Can you check that the baby's all right?
Türkçe çevirisi : Bebek iyi mi diye bakabilir misin?
İngilizce örnek : An inspector checked our tickets on the train.
Türkçe çevirisi : Bir kontrolör trende biletlerimizi kontrol etti.
2 engel olmak, tutmak * eşanlamlı : stop, halt, hinder, restrain, block * karşıtanlamlı : encourage, advance, continue
¤ noun
1 kontrol, denetim * eşanlamlı : control, test, inspection, examination
İngilizce örnek : We're making a routine check of the heating system.
Türkçe çevirisi : Isıtma sistemi için rutin kontrolü yapıyoruz.
2 zapt, tutma * eşanlamlı : curb, control, restraint, hindrance, impediment, barrier, bar, obstacle
3 emanet makbuzu, fiş
4 (satranç) şah
5 ekose desen
* check in = gelip kayıt yaptırmak, giriş işlemlerini yaptırmak
İngilizce örnek : After they checked in at the reception, they went to their room.
Türkçe çevirisi : Resepsiyonda kayıt yaptırdıktan sonra odalarına gittiler.
İngilizce örnek : You have to check in at the airport three hours before your flight.
Türkçe çevirisi : Uçuşunuzdan üç saat önce havaalanında kayıt yaptırmanız gerekir.
* check out = otelden ayrılmak
İngilizce örnek : Please return the keys when you check out.
Türkçe çevirisi : Otelden ayrılırken lütfen anahtarları geri veriniz.
İngilizce örnek : We're checking out of room 302.
Türkçe çevirisi : 302 numaralı odadan ayrılıyoruz .

1: 0 ms