Medya

Uygulama

ç ı ğ ö ş ü

linger

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 17353

ana kullanım 1

01. linger

takılıp kalmak

02. linger

oyalanmak

03. linger

sürüp gitmek

04. linger

ayrılamamak

05. linger

eğleşmek

06. linger

geride kalmak

07. linger

gidememek

08. linger

gitmemek

09. linger

kolay kolay geçmemek

10. linger

oturmak

11. linger

sallanmak

12. linger

takılmak

13. linger

tembel davranmak

14. linger

terk etmeyi istememek

15. linger

zaman kaybetmek

16. linger

ağır geçmek

17. linger

durmak

18. linger

gecikmek

19. linger

geçmek bilmemek

20. linger

geçmişte kalmak

21. linger

gözü arkada kalmış gibi yavaş yavaş gitmek

22. linger

kalmak

23. linger

kolay ölmemek

24. linger

kolayca geçmemek

25. linger

uzamak

26. linger

uzun zaman can çekişmek

ana kullanım 2

01. linger

astar

02. linger

iç kılıf

LINGER = ['lingı] verb
1 (over) ayrılamamak, oyalanmak * eşanlamlı : remain, stay, loiter, wait, tarry, dally, delay
İngilizce örnek : After the meal we lingered over our tea for an hour or so.
Türkçe çevirisi : Yemekten sonra bir saat kadar çayla oyalandık.
2 (ağrı, vb) kolayca geçmemek
İngilizce örnek : The smell of garlic lingered in my mouth.
Türkçe çevirisi : Sarmısak kokusu ağzımdan çıkmadı.