Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1456işaret = belgi [eski terim - öz Türkçe]
işaret = belirti [eski terim - öz Türkçe]
işaret = im [eski terim - öz Türkçe]
işaret = imlem [eski terim - öz Türkçe]
işaret = iz [eski terim - öz Türkçe]
işaret = endeks [öz Türkçe - eski terim]
işaret = im [öz Türkçe - eski terim]
işaret = indeks [öz Türkçe - eski terim]
işaret = marker [öz Türkçe - eski terim]
işaret = sinyal [öz Türkçe - eski terim]
İŞARET = (işaret nedir; işaret ne demek; işaret İngilizcesi) 1. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im: Noktalama işaretleri. 2. Belirti, gösterge, alamet. 3. El, yüz hareketleriyle gösterme: «Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor.» - R. H. Karay.
İŞARET = (işaret nedir; işaret ne demek; işaret İngilizcesi) Anadolu'da sessiz ve sözsüz oyunlara verilen ad.
İŞARET = (işaret nedir; işaret ne demek; işaret İngilizcesi) İnsanlar arasında anlaşmayı görüşmeyi sağlayan bütün semboller.
İŞARET = (işaret nedir; işaret ne demek; işaret İngilizcesi) Küçümsemeyi, beğenmemeyi anlatır: -Hıh işaret, sen de kendini adam mı zannediyorsun.
işaret = alâmet [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = araz [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = âyet [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = emâre [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = îmâ [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = nişâne [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = remiz [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = remz [Türkçe - Osmanlıca]
işaret = şiâr [Türkçe - Osmanlıca]