motion
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1219ana kullanım 1
ana kullanım 2
MOTION = ['mouşın] noun
1 hareket, devinim * eşanlamlı : action, movement, activity, mobility * karşıtanlamlı : immobility, stillness
İngilizce örnek : Don't open the door while the train is in motion.
Türkçe çevirisi : Tren hareket halinde iken kapıyı açmayın.
İngilizce örnek : Friction is a form of resistance for an object in motion.
Türkçe çevirisi : Sürtünme, hareket halindeki bir cisme karşı bir tür dirençtir.
2 işaret * eşanlamlı : signal
İngilizce örnek : He made a motion with his hand, to invite me to drink beer.
Türkçe çevirisi : Beni bira içmeye davet etmek için eliyle bir hareket yaptı.
3 önerge * eşanlamlı : proposal, proposition, suggestion
İngilizce örnek : A new motion was proposed.
Türkçe çevirisi : Yeni bir önerge sunuldu.
İngilizce örnek : The motion was adopted by seven votes to three.
Türkçe çevirisi : Önerge, yediye karşı üç oyla kabul edildi.
4 tek. işleme, çalışma
* motion picture = sinema filmi
