• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

çalışmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 50

dil öğretimi

çalışmak = antrenman yapmak [öz Türkçe - eski terim]

çalışmak = faaliyet göstermek [öz Türkçe - eski terim]

çalışmak = iştigal etmek [öz Türkçe - eski terim]

ÇALIŞMAK = (çalışmak nedir; çalışmak ne demek; çalışmak İngilizcesi) 1. Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak: «Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz» -E. B. Koryürek. 2. Herhangi bir iş üzerinde olmak. 3. -de İşi veya görevi olmak, bulunmak: «İnşaatlarda çalışan işçiler birer ikişer inşaatların kapılarından geri dönüp geldiler.» -L. Tekin. 4. Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak. 5. (-e) Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak: «Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim.» -R. H. Karay. 6. (-e) Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek: «Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk.» -A. H. Tanpınar.

ÇALIŞMAK = (çalışmak nedir; çalışmak ne demek; çalışmak İngilizcesi) Vuruşmak, çarpışmak, savaşmak, kılıçlaşmak.

çalışmak = sâ'î olmak [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-e çalışmak -e çok sıkı çalışmak -i (elle) tutmaya çalışmak -i elde etmeye çalışmak -i ele geçirmeye çalışmak -i kapmaya çalışmak -i memnun etmeye çalışmak -i yakalamaya veya tutmaya çalışmak -in gözüne girmeye çalışmak -in teveccühünü kazanmaya çalışmak -in üzerinde çalışmak -in yanında çalışmak -meye çalışmak -nin aleyhinde çalışmak -ya çalışmak yerine -yi elde etmek için çalışmak -yi kazanmaya çalışmak aç açına çalışmak açık en çalışmak açıklamaya çalışmak ağır çalışmak ağır işlerde köle gibi çalışmak ağırlığını kestirmeye çalışmak ağızdan laf almaya çalışmak ağzıyla yakalamaya çalışmak akümülatör ile çalışmak aleyhinde çalışmak alışmaya çalışmak anımsamaya çalışmak anlam çıkarmaya çalışmak anlamaya çalışmak anlamını çıkartmaya çalışmak anlaşmaya çalışmak anlayışlı bir patronun hizmetinde çalışmak aralıklı ya da düzensiz çalışmak aralıksız bir işte çalışmak arı gibi çalışmak arkadaş olmaya çalışmak asgari hızda çalışmak (motor vb) asıl konuyu örtbas etmeye çalışmak aşırı çalışmak avara çalışmak avarada çalışmak avukat olarak çalışmak avukat stajeri olarak çalışmak ayartmaya çalışmak ayartmaya çalışmak (fahişe) aynı değerde tutmaya çalışmak az paraya çalışmak az zaman kaldığı için çok hızlı çalışmak azimle çalışmak bacağına dokunarak dikkatini çekmeye çalışmak bahçede çalışmak bakmamaya çalışmak başa çıkmaya çalışmak başarılı olmak için çalışmak başka birini kışkırtmaya çalışmak başkalarından daha ucuza çalışmak başkasının tutkusunu uyandırmaya çalışmak baştan çıkarmaya çalışmak bayram günlerinde çalışmak baz yükte çalışmak becermeye çalışmak veya uğraşmak bedava çalışmak bedavaya çalışmak beğenisini kazanmaya çalışmak benzemeye çalışmak beraber çalışmak bıkıp usanmadan çalışmak bilgi edinmeye çalışmak bir diğer kişiden daha iyisini yapmaya çalışmak bir dükkânda çalışmak bir erkeği ayartmaya çalışmak bir işi çabuk yapmaya çalışmak daha büyük zaman kaybına neden olabilir bir işte çalışmak bir işte dinlenmeden çalışmak bir kilidi başka bir şeyle açmaya çalışmak bir maden yatağını dekapajla çalışmak bir meseleyi çözmek için canla başla çalışmak bir meslekte çalışmak bir ocağı istismarlı çalışmak bir saatlik fazladan çalışmak bir şey için var gücüyle çalışmak bir şey üstünde çalışmak bir şey üzerinde var gücüyle çalışmak bir şey yapmaya çalışmak bir şeye çok fazla çalışmak bir şeyi açmaya çalışmak bir şeyi birinin kafasına sokmaya çalışmak bir şeyi elde etmeye çalışmak bir şeyi kapmağa çalışmak bir şeyi tutmaya çalışmak bir şeyi yapmayı öğrenmeye ve anlamaya çalışmak bir şeyin hakkından gelmeye çalışmak bir yerde çalışmak bir yeri elde etmeye çalışmak birbiri ardına dizilerek ve birbirine bağlı olarak çalışmak birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışmak biri kadar başarılı olmaya çalışmak birinden bilgi almaya çalışmak birinden sıyrılmaya çalışmak birine benzemeye çalışmak birine benzemeye ya da birini geçmeye çalışmak birine kendini kabul ettirmeye çalışmak birini aldatmaya çalışmak birini inandırmaya çalışmak birini yok etmeye çalışmak birinin emrinde çalışmak birinin fikir veya niyetini anlamaya çalışmak birinin gizlice aleyhinde çalışmak birinin gözüne girmeye çalışmak birinin ilgisini çekmeye çalışmak birinin sevgisini kazanmaya çalışmak birinin yanında çalışmak birlikte çalışmak birlikte çözüm bulmaya çalışmak biyeli çalışmak boğaz tokluğuna çalışmak boşa çalışmak boşta çalışmak boşta çalışmak (motor vb) boşuna çalışmak bu gece geç vakte kadar çalışmak zorundayım bulmaya çalışmak bütün gece çalışmak bütün gücü ile çalışmak büyük bir heyecanla çalışmak büyük bir otel zincirinde çalışmak canı çalışmak istemek canı çalışmak istememek canla başla çalışmak cesaretini toplamaya çalışmak çabuk bitirmeye çalışmak çalışmak (-meye) çalışmak (bir meslekte) çalışmak (birisi için) çalışmak (ders) çalışmak (mekanizma) çalışmak (motor vb) çalışmak için havasında olmak çalışmak istememek çalışmak istemeyen çalışmak üzere çalışmak üzere almanya'ya gönderilen kimse çekmeye çalışmak çevrimdışı çalışmak çıkarmaya çalışmak çıplak modelle çalışmak çoğu insanın çalışmadığı saatlerde çalışmak (geceleyin- bayramda vb) çok çalışmak çok fazla çalışmak çok hızlı çalışmak (motor) çok hummalı çalışmak çok para, mevki ya da âşık edinmeye çalışmak çok sıkı çalışmak çok yorularak çalışmak çözmeye çalışmak çözüm bulmaya çalışmak çürütmeye çalışmak daha gayretli çalışmak daha hızlı çalışmak dalkavuklukla göze girmeye çalışmak dalkavuklukla gözüne girmeye çalışmak değişik ülkelerde yaşamak veya çalışmak demeye çalışmak denge yaratmaya çalışmak ders çalışmak desteğini kazanmaya çalışmak devirmeye çalışmak devirmeye çalışmak (iktidardakileri) dışarıda çalışmak dikkat çekmemeye çalışmak dikkati çekmemeye çalışmak dikkatleri üstüne çekmemeye çalışmak dinlemeye çalışmak dişini tırnağına takarak çalışmak dokuzdan beşe kadar çalışmak dolaylı yoldan elde etmeye çalışmak domuz gibi çalışmak dostluğunu ilerletmeye çalışmak dostluğunu kazanmaya çalışmak dostluk kurmaya çalışmak dönüşümlü çalışmak dur durak bilmeden çalışmak dur durak dinlemeden çalışmak durmadan çalışmak durmadan ve sıkı çalışmak durmaksızın çalışmak durup dinlenmeden çalışmak duymaya çalışmak düşmanla barış yapmaya çalışmak düşük kapasite ile çalışmak düşük ücretle çalışmak düşünmemeye çalışmak (bir şeyi) düzensiz çalışmak düzgün çalışmak düzgün çalışmak (saat) eğilimini anlamaya çalışmak ekmek parası için çalışmak el altından çökertmeye çalışmak el altından mahvına ya da çökertmeye çalışmak el birliğiyle çalışmak elbirliğiyle çalışmak elde etmeğe çalışmak elde etmeye çalışmak elde etmeye çalışmak (terfi/zam) elde tutmaya çalışmak ele geçirmeye çalışmak elini kolunu sallayarak dikkat çekmeye çalışmak elle çalışmak en düşük hızda çalışmak en düşük hızda çalışmak (motor vb) en iyi biçimde davranmaya çalışmak esir gibi çalışmak eşek gibi çalışmak eşzamanlı olarak iki ülkede çalışmak etkilemeye çalışmak etkin bir şekilde çalışmak etkinliği artırmak için birlikte çalışmak evlenmek için avlamaya çalışmak evliliğimizi sürdürmeye çalışmak istiyoruz fazla çalışmak fazla hızlı çalışmak (motor) film sanayiinde çalışmak fiyatları yükseltmeye çalışmak gayretle çalışmak gece geç vakite kadar çalışmak gece geç vakte kadar çalışmak gece gündüz çalışmak gece vardiyasında çalışmak gece yarılarına kadar çalışmak gece yarılarına kadar ders çalışmak gece yarısına kadar çalışmak gece yarısına kadar çalışmak ya da okumak geceleri yoğun bir biçimde çalışmak gecesini gündüzüne katarak çalışmak geç vakitlere kadar çalışmak geç vakte kadar çalışmak geçici olarak bir işte çalışmak geçmeye çalışmak gelişigüzel çalışmak geliştirmeye çalışmak geriye doğru çalışmak gitgel hareketiyle çalışmak gizlice işbirliği yapıp çalışmak gönlünü kazanmaya çalışmak gönüllü olarak çalışmak görüşlerini/niyetini öğrenmeye çalışmak götürü çalışmak göze batmamaya çalışmak göze girmeye çalışmak gözüne girmeğe çalışmak gözüne girmeye çalışmak grevcilerin yerine çalışmak greve gitmeyip yavaş çalışmak greve katılmayıp çalışmak gücünün üstünde çalışmak güç koşullar altında çalışmak güç şartlar altında çalışmak güçlükten çıkmaya çalışmak gündelikle çalışmak gündüz vardiyasında çalışmak hafta-içi geceleri çalışmak haftada üç gün çalışmak hamal gibi çalışmak harıl harıl çalışmak hatalı çalışmak hatayı örtbas etmeye çalışmak hatırlamaya çalışmak hem öğrenim görüp hem çalışmak hem üniversite eğitimini sürdürmek hem de çalışmak her türlü yolu deneyerek rakibine karşı üstünlük sağlamaya ya da önüne geçmeye çalışmak her zaman çalışmak ister herkese yaranmaya çalışmak heyette çalışmak hıfza çalışmak hırsla çalışmak hızlı çalışmak hükümet kanallarıyla çalışmak ıkına sıkına çalışmak ırgat gibi çalışmak ısırmaya çalışmak ısrarlı bir şekilde satmaya çalışmak içerek sorunlarını unutmaya çalışmak için canla başla çalışmak için çalışmak ifsada çalışmak iki vardiya çalışmak ikna etmeye çalışmak ikna yoluyla elde etmeye çalışmak iknaya çalışmak iktidardakileri devirmeye çalışmak ile birlikte çalışmak ile çalışmak ile ortak çalışmak ileri geri çalışmak ileriye doğru çalışmak imtihan vb için ders çalışmak inandırmaya çalışmak istediği saatlerde çalışmak istediğini yaptırmaya çalışmak işkenceyle konuşturmaya çalışmak işlerin nasıl gittiğini anlamaya çalışmak it gibi çalışmak iyi bir amaç uğrunda çalışmak iyi çalışmak iyi etki bırakmaya çalışmak iyi etmeye çalışmak jüriyi yasaya aykırı yollarla etkilemeye çalışmak kaçamak yanıtlarla gerçeği gizlemeye çalışmak kadavrada çalışmak kadınlar yararına çalışmak kafası çalışmak kalitesiz bir kimseyi adam etmeye çalışmak kan ter içinde çalışmak kandırmağa çalışmak kandırmaya çalışmak kanıtlamaya çalışmak kapıyı açmaya çalışmak kapmaya çalışmak karalamaya çalışmak kavga çıkarmaya çalışmak kaybetmemeğe çalışmak kayga çıkarmaya çalışmak kazanmaya çalışmak kazanmaya çalışmak (dostluğunu) kendi hesabına çalışmak kendine iltifat edilmesine çalışmak kendini geliştirmeye çalışmak kendini haklı çıkarmaya çalışmak kendini olduğundan daha erdemli göstermeye çalışmak kendini sevdirmeye çalışmak kesene usulü ile çalışmak keski ile çalışmak kompliman almaya çalışmak konuşarak tavlamaya çalışmak korkusunu yenmeye çalışmak korumaya çalışmak köle gibi çalışmak kötü çalışmak kurallara göre çalışmak kurallara uyarak çalışmak kurallara uygun çalışmak kurnazca elde etmeye çalışmak kurtarmaya çalışmak kusmağa çalışmak kusmaya çalışmak kusur bulmaya çalışmak lafını geçirmeye çalışmak lehine çalışmak lokantada çalışmak mahkemeyi etkilemeye çalışmak makine boş çalışmak maksimum kapasite ile çalışmak melodi çıkarmaya çalışmak (piyanoda) menfaati için çalışmak mesleğinde çalışmak mesleğinde sonuna kadar çalışmak mevki edinmeye çalışmak muntazam çalışmak münavebe ile çalışmak müşküller altında çalışmak müşteri çekmeye çalışmak ne düşündüğünü anlamaya çalışmak niyetinden vazgeçirmek için ikna etmeye çalışmak nöbetle çalışmak nöbetleşe çalışmak ofiste değil de dışarda genellikle bir yerden bir yere seyahat ederek çalışmak olanaksız bir şeyi yapmaya çalışmak olanca gücüyle çalışmak ortak çalışmak ortaya bir söz atıp diğerlerinin ne düşündüğünü bulmaya çalışmak öğrenmeye çalışmak öküz gibi çalışmak ölene kadar çalışmak aylaklıktan iyidir ölesiye çalışmak ölünceye kadar mesleğinde çalışmak önerilerde bulunarak destek almaya çalışmak önlemeye çalışmak örtbas etmeye çalışmak övgü toplamaya çalışmak para sızdırmaya çalışmak parça başına çalışmak planlı çalışmak plansız programsız çalışmak rakibi moralman çökertmeye çalışmak randımansız çalışmak relantide çalışmak rölantide çalışmak ruhsal veya akli durumunu öğrenmeye çalışmak saat gibi çalışmak sahip olmaya çalışmak sakatlanıncaya kadar çalışmak samimiyetini geliştirmeye çalışmak satmaya çalışmak sebatla çalışmak sendika talimatına göre çalışmak senkron çalışmak serbest çalışmak serbest çalışmak (gazeteci/yazar/fotoğrafçı) serbest eleman olarak çalışmak serbest kalmaya çalışmak sevgisini kazanmaya çalışmak seyahat acentesinde çalışmak seyirci üzerinde parlak etki bırakmaya çalışmak shakespeare çalışmak sıkı bir şekilde çalışmak sıkı çalışmak sıkı ders çalışmak sıkı ve uzun süre çalışmak sınav için çok çalışmak sınırlı araçlarla çalışmak sınırlı olanaklarla çalışmak sıra ile çalışmak sırayla çalışmak sigorta işinde çalışmak son hızla çalışmak sözü getirmeye çalışmak sürekli çalışmak sürekli olarak ve gayretle çalışmak şartlar karşı olduğu için fazla şansı olmadan çok çalışmak şevkle çalışmak şiddet kullanarak elde etmeye çalışmak şirekette çalışmak şöhretini korumaya çalışmak tam gaz çalışmak tam kapasite çalışmak tam kapasite ile çalışmak tam randıman çalışmak tatil zamanları çalışmak tavlamaya çalışmak tayfa olarak çalışmak teklifler yaparak destek almaya çalışmak testlerime çalışmak zorundayım teveccühünü kazanmaya çalışmak tıkır tıkır çalışmak titiz çalışmak tutmaya çalışmak tümgün çalışmak ufak tefek islerde çalışmak unutmaya çalışmak uyum içinde çalışmak uzanmaya çalışmak uzun seneler çok çalışmak ücretle çalışmak üstün görünmeye çalışmak üstünde çalışmak üstünde devamlı çalışmak üstünkörü çalışmak üstünlüğünü kaptırmamaya çalışmak üzerinde azimle çalışmak üzerinde çalışmak üzerinde çok çalışmak üzerinde dikkatli çalışmak üzerinde dur durak bilmeden çalışmak üzerinde durup dinlenmeden çalışmak üzerinde harıl harıl çalışmak vakit geçirmeye çalışmak vakit kazanmaya çalışmak var gücüyle çalışmak var güçle çalışmak vardiya ile çalışmak vardiyalı çalışmak vardiyayla çalışmak vardiye ile çalışmak verimi düşürmek için kurallara uygun çalışmak verimsiz çalışmak vızır vızır çalışmak vuruntulu çalışmak vuruntulu çalışmak (motor) yakalamaya çalışmak yalan söyleyerek vakit kazanmaya çalışmak yanında çalışmak yapmaya çalışmak yaranmaya çalışmak yardımcı olmaya çalışmak yarımgün çalışmak yarışta daha avantajlı bir yere geçmeye çalışmak yasal yoldan elde etmeye çalışmak yasal yollardan elde etmeye çalışmak yasal yollarla hak vs yi elde etmeye çalışmak yaşamak için çalış, çalışmak için yaşama yaşamak ve geçinmek için çalışmak zorunda olan kimse yatılı çalışmak yatılı çalışmak (bir iş yerinde) yavaş çalışmak yavaş çalışmak (motor) yaymaya çalışmak ye kadar çalışmak yerine çalışmak yerine çalışmak (birinin) yetkili makamdan belirli bir kamu görevinde çalışmak için izin alan kimse yılmadan çalışmak yoğun ve çabuk çalışmak yoğuna çalışmak yola getirmeye çalışmak yorucu işte çalışmak yorulmadan çalışmak zaman kazanmaya çalışmak zararına çalışmak

1: 1 ms