Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 9234ÜRKÜTMEK = (ürkütmek nedir; ürkütmek ne demek; ürkütmek İngilizcesi) 1. Ürküntü vermek. 2. Korkutup kaçırmak: «Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu.» -M. Ş. Esendal. 3. Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek. 4. mec. Korkutmak: «Karşılarındaki müthiş manzara, onları bir saniye bile ürkütmemiştir.» -E. M. Karakurt. 5. mec. Kuşkulandırmak: «Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu.» -R. N. Güntekin.