Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 157AÇMAK = (açmak nedir; açmak ne demek; açmak İngilizcesi) 1. Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek: «Kapıyı açıp içeri giriyorum.» -A. Ağaoğlu. 2. Engeli kaldırmak: Karla kapanan yolu açmak. 3. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak: «Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı.» -M. Ş. Esendal. Masayı açıp daha büyük hâle getirdi. 4. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. 5. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak: Su borusunu açmak. 6. Alanını genişletmek: Anıtın çevresini açmak. 7. Birbirinden uzaklaştırmak: Kollarını açtı. 8. Yarmak: Çıbanı açmak. 9. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak: Yumağı açmak. 10. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. 11. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. 12. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak: «Dönüş yolunda radyoyu açtık.» -E. Şafak. 13. Alışverişi başlatmak: Bakan, tütün piyasasını açtı. 14. Rengin koyuluğunu azaltmak: Bu boyayı biraz daha açmalı. 15. Yakışmak, güzel göstermek: Bu renk odayı açtı. 16. Ferahlık vermek. 17. Beğenmek: Burası beni açmadı, başka yere gidelim. 18. Bir konu ile ilgili konuşmak. 19. (-i, -e) Avunmak veya danışmak için söylemek, içini dökmek: «Size derdimi açmaya geldim.» -F. R. Atay. 20. (nsz) Yapmak, düzenlemek: Sınav açmak. 21. (nsz) Ayırmak, tahsis etmek: Senin için üst katta bir oda açtık. 22. Görünür duruma getirmek: Kollarını, göğsünü açmış. 23. (nsz) Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. 24. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. 25. (nsz) mec. Geçit sağlamak: İki oda arasına kapı açtık. 26. mec. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek: Öğretmen sürekli konuşuyor, öğrenciyi açmak istiyordu. 27. esk. Savaşla almak, fethetmek.
AÇMAK = (açmak nedir; açmak ne demek; açmak İngilizcesi) 1. Fethetmek, zaptetmek. 2. Uzağa sürmek. 3. Yaymak. 4. Açığa vurmak, meydana koymak.
AÇMAK = (açmak nedir; açmak ne demek; açmak İngilizcesi) Aşmak.
AÇMAK = (açmak nedir; açmak ne demek; açmak İngilizcesi) Bir metni daha iyi anlaşılacak surette genişletmek. (AÇMA, Paraphrase; AÇMACI, Paraphraste).
AÇMAK = (açmak nedir; açmak ne demek; açmak İngilizcesi) bk. açmak.
AÇMAK = (açmak nedir; açmak ne demek; açmak İngilizcesi) Parlatmak, perdahlamak.
AÇMAK = (açmak nedir; açmak ne demek; açmak İngilizcesi) TV. Almacı çalıştırmak için düğmeye basmak ya da düğmeyi çevirmek.
açmak = küşâd etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words