Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 823YÜKSELMEK = (yükselmek nedir; yükselmek ne demek; yükselmek İngilizcesi) 1. Yükseğe çıkmak: «Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti.» -N. Cumalı. 2. Fiyat, çoğalmak. 3. Artmak: «Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi.» -M. And. 4. Aşaması artmak. 5. Unvan, rütbe vb. ilerlemek. 6. mec. Güçlenmek, şiddetlenmek: «Sağdan soldan nargile gurultularının yükseldiği işitiliyordu.» -Y. K. Karaosmanoğlu. 7. mec. Yüce duruma gelmek, yücelmek: Benim gözümde bu davranışıyla yükseldi.
yükselmek = ayyuka çıkmak [öz Türkçe - eski terim]
yükselmek = irtifa kazanmak [öz Türkçe - eski terim]
yükselmek = terfi etmek [öz Türkçe - eski terim]
yükselmek = terfî' etmek [Türkçe - Osmanlıca]
yükselmek = urûc etmek [Türkçe - Osmanlıca]