İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1528 GAIN = [geyn] noun
1 kazanç, kâr, çıkar, yarar * eşanlamlı : profit, advantage, benefit, earnings, winnings, revenue, income, return, yield * karşıtanlamlı : loss
İngilizce örnek : No consideration of personal gain entered his head.
Türkçe çevirisi : Aklına hiç kişisel kazanç (çıkar) fikri gelmedi.
2 ilerleme, artma * eşanlamlı : increase, growth, rise, advance, improvement, progress * karşıtanlamlı : decline
¤ verb
kazanmak, elde etmek, edinmek * eşanlamlı : obtain, acquire, get, win, earn, capture, gather * karşıtanlamlı : lose
İngilizce örnek : He gained a prize.
Türkçe çevirisi : Bir ödül kazandı.
İngilizce örnek : I have gained over two kilos this month.
Türkçe çevirisi : Bu ay iki kilodan fazla kilo aldım.
İngilizce örnek : I hope to gain useful experience in my new job.
Türkçe çevirisi : Yeni işimde yararlı bir deneyim kazanmayı umuyorum.
ilgili sözler / related words