• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

korumak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 474

madencilik

teknik

KORUMAK = (korumak nedir; korumak ne demek; korumak İngilizcesi) 1. Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek: «Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur.» -O. S. Orhon. 2. Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek: «Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu.» -R. Enis. 3. (-i) Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek: Yurdu korumak. 4. (-i) Tehlikeli, zararlı durumları önlemek: İlaçla meyveleri korudu. 5. (-i) mec. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek: Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi. 6. (-i) mec. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek: Geleneklerini koruyorlar. 7. (-i) mec. Karşılamak, denk gelmek: Bu işin geliri masrafını korumaz.

KORUMAK = (korumak nedir; korumak ne demek; korumak İngilizcesi) Yetişmek, yetmek, idare etmek: Yağ pek az galmış da yimeği korumadı.

korumak = himaye etmek [öz Türkçe - eski terim]

korumak = hıfz etmek [öz Türkçe - eski terim]

korumak = muhafaza etmek [öz Türkçe - eski terim]

korumak = mukayyet olmak [öz Türkçe - eski terim]

korumak = hıfzetmek [Türkçe - Osmanlıca]

korumak = muhafaza etmek [Türkçe - Osmanlıca]

korumak = vikâye etmek [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms