• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

reserve

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2740

hekimlik

RESERVE = [ri'zö: v] verb
1 ayırmak, saklamak * eşanlamlı : hold, keep, save, conserve, retain * karşıtanlamlı : waste
İngilizce örnek : He reserves every weekend for fishing.
Türkçe çevirisi : Her hafta sonunu balık tutmaya ayırıyor.
2 ayırtmak * eşanlamlı : book, engage
İngilizce örnek : We’d better reserve a table in advance.
Türkçe çevirisi : Önceden bir masa ayırtsak iyi olur.
İngilizce örnek : I'd like to reserve a table for four at 8 pm, please.
Türkçe çevirisi : Saat sekize dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum, lütfen.
İngilizce örnek : I reserved a table at Pera Fish Restaurant.
Türkçe çevirisi : Pera Balık Lokantası’nda bir masa ayırttım.
¤ noun
1 koruma alanı
İngilizce örnek : A nature reserve is quite different from a zoo.
Türkçe çevirisi : Doğa koruma alanı, hayvanat bahçesinden oldukça farklıdır.
2 yedek, rezerv
İngilizce örnek : Most people keep a reserve of food in the house.
Türkçe çevirisi : Çoğu kişi evde yedek yiyecek bulundurur.
3 çekingenlik
4 fon, karşılık

RESERVE = (reserve nedir; reserve Türkçesi) Akreditif taraflarından amir bankanın, kendilerine ulaşan belgelerde tespit ettiği, akreditif metni ve genel akreditif kuralları uyumsuzlukları.

1: 0 ms