• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

kaçmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 519

ana kullanım

KAÇMAK = (kaçmak nedir; kaçmak ne demek; kaçmak İngilizcesi) 1. Hızla koşup bir yere saklanmak: «Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın.» -H. R. Gürpınar. 2. (nsz) Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek: «Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor.» -R. E. Ünaydın. 3. (-den) Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak: Alacaklıdan kaçmak. 4. (-den) Kaçınmak: Ben zahmetten kaçmam. 5. (-den) Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak: Kazandan islim kaçıyor. 6. (nsz) İpi kopmak: Çorabım kaçtı. 7. (-e, nsz) Girmek: Kulağına su kaçmış. 8. Bir yana doğru kaymak: Odanın halısı biraz sağa kaçmış. 9. (nsz) Görünmeden gitmek, savuşmak, sıvışmak: «Belki sirayet eder diye korkacaklar ve kaçacaklar.» -B. Felek. 10. (nsz) Hızlı koşmak: «Biletlerini memurun elinden kaptı, kaçar gibi gişeden uzaklaştı.» -N. Cumalı. 11. (nsz) Yok olmak: Rahatı kaçmak. Neşesi kaçmak. 12. Benzemek, andırmak: Bu mavi yeşile kaçıyor. 13. Kaçgöçe uymak: «Gelin bir evde kayınbabasından kaçar, güveyi, baldızının yüzünü tanımazdı.» -R. H. Karay. 14. (-den) Kız veya kadın yasalara ve aile isteklerine karşı gelerek evlenmek için evinden ayrılmak. 15. (-i) Rengi ağarmak, uçmak. 16. (-den) sp. Yarışçı diğerlerinden hızla ayrılıp arayı açmak. 17. sp. Futbol ve basketbolda engelleyen adamdan kurtulmak veya pas alabilmek için boş alana koşmak.

KAÇMAK = (kaçmak nedir; kaçmak ne demek; kaçmak İngilizcesi) Ateş sönmek.

kaçmak = firar etmek [öz Türkçe - eski terim]

kaçmak = firâr etmek [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms