Medya

Uygulama

ç ı ğ ö ş ü

avoid

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1356

eylem / verb 1

01. avoid

kaçmak

02. avoid

kurtulmak

03. avoid

kaçınmak

04. avoid

çekinmek

05. avoid

uzak durmak

06. avoid

sakınmak

07. avoid

atlatmak

08. avoid

yanaşmamak

09. avoid

kaçımsamak

10. avoid

yapmamaya çalışmak

11. avoid

meydan vermemek

12. avoid

imtina etmek

13. avoid

ihtiraz etmek

eylem / verb 2

01. avoid

engel olmak

02. avoid

önlemek

03. avoid

önüne geçmek

04. avoid

savmak

05. avoid

savuşturmak

06. avoid

geçiştirmek

07. avoid

bertaraf etmek

eylem / verb 3 – law

01. avoid

iptal etmek

02. avoid

feshetmek

03. avoid

geçersiz kılmak

04. avoid

hükümsüz kılmak

AVOID = [ı'voyd] verb
1 uzak durmak, kaçınmak, sakınmak * eşanlamlı : evade, elude, shun, dodge, avert * karşıtanlamlı : encounter, meet, confront
İngilizce örnek : She avoided answering my question.
Türkçe çevirisi : Soruma yanıt vermekten kaçındı.
İngilizce örnek : The doctor told me to avoid fried food.
Türkçe çevirisi : Doktor bana kızartma yiyeceklerden uzak durmamı söyledi.
İngilizce örnek : The employer wants to avoid paying the staff more money.
Türkçe çevirisi : İşveren personele daha fazla para vermekten kaçınmak istiyor.
2 önüne geçmek, kurtarmak, atlatmak * eşanlamlı : keep away from
İngilizce örnek : We got up at five o'clock to avoid the traffic.
Türkçe çevirisi : Trafiği kalmamak için saat beşte kalktık.

ilgili sözler / related words

avoid a bodycheck avoid a contract avoid a deed avoid a potential confrontation with greeks avoid applying the ointment on unwounded areas avoid bad company avoid bad language avoid bakery products avoid contact avoid doing avoid doing something avoid doing something in excess avoid doing work avoid expense avoid expenses avoid like the plague avoid meddling avoid paying taxes avoid phone calls avoid repeated freezing and thawing. avoid somebody avoid somebody like the plague avoid somebody or something like the plague avoid something like the plague avoid taking sides avoid the society of avoid walking avoid work beware of an oak, it draws the stroke; avoid an ash, it counts the flash; creep under the thorn, it can save you from harm detect and avoid manage to avoid only to avoid trouble right to avoid work see and avoid to avoid notice you'd better avoid oily food