• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yarmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2553

hekimlik

mimarlık

ormancılık

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) 1. Geçmek, ötekini geride bırakmak. 2. Kazmak, oymak, delmek. 3. Ayırmak, birbirinden uzaklaştırmak.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) 1. Uzunlamasına bölüp ayırmak: Odunu yarmak. 2. Buğday, arpa vb. tahıl tanelerini değirmende kırmak. 3. Derin yara açmak: «Aralarına girmemiş olsaydı boğaz boğaza dövüşecekler, birbirlerinin başını gözünü yaracaklardı.» -R. N. Güntekin. 4. Yarık açmak. 5. mec. Ortasından, içinden geçmek: «Vapurun yardığı sular, iki yanından güya neşelerinden köpüre köpüre Üsküdar'a gidişler, daima eğlenceliydi.» -A. Ş. Hisar.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Akça, sikke, para.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Ardından konuşmak.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Düş yormak.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Öğütmek (buğday vb.).

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Soymak, çalmak.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Uğraşmak, emek vermek.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Yarılmak.

YARMAK = (yarmak nedir; yarmak ne demek; yarmak İngilizcesi) Yavruyu memeden ayırmak.

1: 0 ms