Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 400SÜREKLİ = (sürekli nedir; sürekli ne demek; sürekli İngilizcesi) 1. Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. 2. zf. Uzun süreli olarak, daima. 3. db. Ötümlü.
SÜREKLİ = (sürekli nedir; sürekli ne demek; sürekli İngilizcesi) Bir kesinti ya da aralığı olmayan.
SÜREKLİ = (sürekli nedir; sürekli ne demek; sürekli İngilizcesi) dâimî.
SÜREKLİ = (sürekli nedir; sürekli ne demek; sürekli İngilizcesi) Ekilen toprak alanı, tarla.
SÜREKLİ = (sürekli nedir; sürekli ne demek; sürekli İngilizcesi) Kendi içinde kesintisiz olarak sürüp giden (uzay, zaman).
SÜREKLİ = (sürekli nedir; sürekli ne demek; sürekli İngilizcesi) Koşuya dayanıklı (at için): Bu at çok süreklidir.
SÜREKLİ = (sürekli nedir; sürekli ne demek; sürekli İngilizcesi) Sağlam yapılı, boylu boslu: Hasan süreklidir.
sürekli = continuous [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = daim [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = daima [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = daimi [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = devamlı [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = her daim [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = kontinü [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = müdavim [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = mütemadi [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = mütemadiyen [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = permanent [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = sustained [öz Türkçe - eski terim]
sürekli = aleddevam [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = alelistimrâr [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = berdevâm [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = dâim [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = dâimî [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = lâyenkatı [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = mütemadi [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = muttasıl [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = pâydâr [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = pâyende [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = pâyidar [Türkçe - Osmanlıca]
sürekli = sermed [Türkçe - Osmanlıca]