İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1272 STANDING = ['stending] adjective
1 ayakta duran * eşanlamlı : upright, vertical, perpendicular, erect * karşıtanlamlı : horizontal
2 durgun * eşanlamlı : static
3 daimi * eşanlamlı : lasting, permanent
¤ noun
1 süreklilik, devam
2 geçerlilik
3 saygınlık * eşanlamlı : reputation, credit, estimation