İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1916 PERMANENT = ['pö: mınınt] adjective
sürekli, kalıcı * eşanlamlı : lasting, enduring, durable, stable, persistent, long-lived, eternal, everlasting, perpetual, constant, continuing * karşıtanlamlı : passing, temporary
İngilizce örnek : He has been appointed permanent secretary to the council.
Türkçe çevirisi : Kurula sürekli sekreter olarak atandı.
İngilizce örnek : They decided to make a permanent change in the office rules.
Türkçe çevirisi : Ofis kurallarında kalıcı bir değişiklik yapmaya karar verdiler.
* permanent wave = perma(nant)