Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2093MUTLAK = (mutlak nedir; mutlak ne demek; mutlak İngilizcesi) Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.
MUTLAK = (mutlak nedir; mutlak ne demek; mutlak İngilizcesi) 1. Salt: «Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum.» - H. E. Adıvar. 2. fel. Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık. 3. zf. Kesinlikle: «Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır.» - C. Meriç.
MUTLAK = (mutlak nedir; mutlak ne demek; mutlak İngilizcesi) bk. salt.
MUTLAK = (mutlak nedir; mutlak ne demek; mutlak İngilizcesi) Boyuna takılan yuvarlak muska.
MUTLAK = (mutlak nedir; mutlak ne demek; mutlak İngilizcesi) Mutfak.
MUTLAK = (mutlak nedir; mutlak ne demek; mutlak İngilizcesi) saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
mutlak = salt [eski terim - öz Türkçe]
mutlak = saltık [eski terim - öz Türkçe]
mutlak = tek [eski terim - öz Türkçe]
mutlak = yalnız [eski terim - öz Türkçe]
mutlak = absolut [öz Türkçe - eski terim]
mutlak = absolü [öz Türkçe - eski terim]
mutlak = kesin [Osmanlıca - Türkçe]