• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

sure

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4998

dinsel

SURE = (sure nedir; sure ne demek; sure İngilizcesi) Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri: «İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı.» - = M. Ş. Esendal.

sure

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 641

ifade

SURE = [şuı] adjective
1 emin, şüphesiz, kesin; muhakkak, kuşkusuz * eşanlamlı : certain, definite, convinced, confident, assured, decided * karşıtanlamlı : doubtful
İngilizce örnek : Are you sure about the cost of the repairs?
Türkçe çevirisi : Tamirat masrafından emin misin?
İngilizce örnek : Are you sure of your answers?
Türkçe çevirisi : Yanıtlarından emin misin?
İngilizce örnek : He is sure of winning the race.
Türkçe çevirisi : Yarışı kazanacağından emin.
İngilizce örnek : He told me the truth, I'm sure.
Türkçe çevirisi : Bana gerçeği söyledi, eminim.
İngilizce örnek : I'm sure he is past fifty.
Türkçe çevirisi : Yaşının ellinin üstünde olduğundan eminim.
İngilizce örnek : I'm not sure about the answer.
Türkçe çevirisi : Yanıttan emin değilim.
2 güvenilir, sağlam, emin * eşanlamlı : reliable, trustworthy, guaranteed, unfailing, stable, safe, secure
İngilizce örnek : There's only one sure way to deal with the situation.
Türkçe çevirisi : Sorunla ilgilenmenin tek bir sağlam yolu var.
3 (to do sth) kesin, garanti, muhakkak
İngilizce örnek : Don't let him climb up there; he's sure to fall.
Türkçe çevirisi : Oraya tırmanmasına izin verme, kesin düşer.
İngilizce örnek : It is an easy examination and he is sure to pass it.
Türkçe çevirisi : Kolay bir sınav ve o kesin onu geçer.
* for sure = kesinlikle öyle, mutlaka
İngilizce örnek : They're going to be late, for sure.
Türkçe çevirisi : Kesinlikle geç kalacaklar.
İngilizce örnek : I think he's arriving tomorrow, but I can't say for sure.
Türkçe çevirisi : Sanırım yarın geliyor, ama bunu kesinkes söyleyemem.
* make sure = emin olmak
İngilizce örnek : Make sure you turn the lights off.
Türkçe çevirisi : Işıkları söndürdüğünden emin ol.
İngilizce örnek : I will make sure that you get a ticket for the concert.
Türkçe çevirisi : Konsere bilet aldığından emin olacağım.

1: 0 ms