İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1968 EXTREME = [ik'stri: m] adjective
1 en uçtaki, son, aşırı * eşanlamlı : furthest, endmost, ultimate, last, final * karşıtanlamlı : near
İngilizce örnek : He holds very extreme views.
Türkçe çevirisi : Çok aşırı görüşleri var.
2 çok büyük, son derece, çok * eşanlamlı : great, intense, severe, ultimate, maximum, utmost, excessive * karşıtanlamlı : modest, moderate
İngilizce örnek : She appeared anxious to an extreme degree.
Türkçe çevirisi : Son derece kaygılı görünüyordu.
¤ noun
1 en uzak nokta, sınır, uç * eşanlamlı : limit, end, termination, edge, extremity
2 son derece
EXTREME = (extreme nedir; extreme Türkçesi) Belli bir zaman dilimi içinde ölçülen meteorolojik elemanların en düşük ve en yüksek değerleri.
ilgili sözler / related words