• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

strict

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 3861

STRICT = [strikt] adjective
1 sıkı, katı, değişmez, sert, disiplinli * eşanlamlı : rigorous, stringent, harsh, rigid, inflexible
İngilizce örnek : He is a strict teacher.
Türkçe çevirisi : O sert bir öğretmendir.
İngilizce örnek : As his parents were strict, they never let him stay out late.
Türkçe çevirisi : Anne babası sert (katı disiplinli) olduğu için onun gece geç saatlere kadar dışarıda kalmasına hiç izin vermez.
İngilizce örnek : My mother is on a strict diabetic diet.
Türkçe çevirisi : Annem sıkı bir şeker diyetinde.
İngilizce örnek : Stricter controls have reduced the pollution by half.
Türkçe çevirisi : Daha sıkı denetimler çevre kirliliğini yarı yarıya azalttı.
2 dikkatli * eşanlamlı : careful
3 tam * eşanlamlı : complete, total
5 titiz * eşanlamlı : punctilious, scrupulous * karşıtanlamlı : loose

1: 0 ms