Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1336GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Hakkın bir kişiden başkasına geçmesi.
geçiş = diffüzyon [öz Türkçe - eski terim]
geçiş = difüzyon [öz Türkçe - eski terim]
geçiş = intikal [öz Türkçe - eski terim]
geçiş = modülasyon [öz Türkçe - eski terim]
geçiş = pasaj [öz Türkçe - eski terim]
geçiş = transit [öz Türkçe - eski terim]
geçiş = transizyon [öz Türkçe - eski terim]
geçiş = transmisyon [öz Türkçe - eski terim]
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) 1. Bağırsakların boşalması. 2. Bir yerden diğer bir yere hareket etme. 3. Katater, prop gibi bir aletin bir kanalın içinden geçmesi.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) 1. fizik, kimya: Türlü etkenler yüzünden, dizgenin bir nicem durumundan başka bir nicem durumuna atlaması. 2. metalbilim: Bir durumdan başka bir duruma ya da bir biçimden başka bir biçime geçme olayı. 3. bilişim: Karışık bir işlemin bir basamağını oluşturan temel işlemin uygulanması için, verilerin elektronik hesap aygıtından geçirilmesi. 4. gökbilim: Bir gökcisminin gözlemcinin gözü ile başka bir gökcisminin ya da belirli bir bakış doğrultusunun arasına girdiği an. 5. sinema: Bir gösterinin sürekliliğini sağlamak üzere iki gösterici kullanıldığında, birinci göstericideki makara sona ererken ara vermeksizin, öbür göstericide hazır bulunan makarayı göstermeye başlama.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) 1. Geçme işi: «Bekleme sabırsızlığını çoktan kaybetmiş olduğum için vaktin geçişini pek fark etmiyordum.» -R. N. Güntekin. 2. Herhangi bir durumdaki değişme, intikal: Geçiş dönemi. 3. Resimde iki ayrı rengi birbirine bağlayan ara ton. 4. dil b. Ses organlarının bir durumdan ötekine geçmesi. 5. müz. Bir parça süresince bir tondan başka bir tona atlama.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) B gibi bir deyimdeki A nın belli bir geçiş'i, B nin A biçiminde olan belli bir bölümü demektir.|| Örn.ABCAABCdeyiminde AB deyiminin 2 ncigeçişi ABCAABC deyiminin 5 nci ile 6 ncı üyelerinden oluşan AB biçimindeki bölümü demektir.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Bir durum, evre ya da biçimden ötekine niteliksel değişim.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Bir durum, faz veya biçimden diğerine değişim.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Bir öğecik eksiciğinin ya da bir çekirdeğin uyarılmış bir halden daha düşük erkeli kararlı bir hale dönmesi ya da bunun tersi olay; geçişler belli tutarda erke salımı ya da erke soğurumu ile olur.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Bir veri kümesi üzerinde bir kez uygulanan iş dönemi.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Çeşitli etkenler yüzünden, dizgenin bir nicem durusundan başka bir nicem durusuna atlaması.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) intikal.~ töresi: intikalî hukuk (bk. çağlararası töre).
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Resimde iki ayrı rengi birbirine bağlayan ara ton.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Seyircilerin yerlerine gitmeleri için seyir yerinde bulunan geçiş yeri.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Sinema Filmin çeşitli sinema aygıtlarının düzeneğinde ileriye ya da geriye doğru düzenli devinimi; özellikle filmin alıcı ya da gösterici penceresi önünde devinimi.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Trapez cambazının bir trapezden ötekine geçip taşıyıcıya tutunması, taşıyıcıdan yine kendi trapezine geçmesi. Geçiş'in üç evresi vardır: kaçış, akrobatik takla ve düşmeden trapezi yakalama.
GEÇİŞ = (geçiş nedir; geçiş ne demek; geçiş İngilizcesi) Yarış, yarışma.
geçiş = güzeşt [Türkçe - Osmanlıca]
geçiş = mürûr [Türkçe - Osmanlıca]
geçiş = ubûr [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words