• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

passage

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1440

PASSAGE = ['pesic] noun
1 geçiş * eşanlamlı : transition, passing, flow, movement, motion * karşıtanlamlı : halt
İngilizce örnek : With the passage of time, the young woman's heartache grew less painful.
Türkçe çevirisi : Zamanın geçmesi ile genç kadının gönül yarası daha az ıstıraplı oldu.
2 pasaj, koridor * eşanlamlı : passageway, corridor, hall, vestibule, aisle
İngilizce örnek : There's an underground passage to the shopping centre.
Türkçe çevirisi : Alışveriş merkezine (giden) bir alt pasaj (geçit) var.
3 paragraf, parça * eşanlamlı : paragraph, text, piece, section
İngilizce örnek : She cited several passages from his latest book.
Türkçe çevirisi : Son kitabından birkaç parçayı aktardı (örnek olarak gösterdi).
4 deniz yolculuğu * eşanlamlı : voyage, journey, trip
İngilizce örnek : It was a long passage by ship to Trabzon from Istanbul.
Türkçe çevirisi : İstanbul’dan Trabzon’a uzun bir deniz yolculuğu oldu.

1: 0 ms