decline
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2525ana kullanım 1
ana kullanım 2
iş / business
teknik
DECLINE = [di'klayn] verb
1 geri çevirmek, (kibarca) reddetmek * eşanlamlı : refuse, reject, deny * karşıtanlamlı : accept
İngilizce örnek : I'm afraid I have to decline all responsibility.
Türkçe çevirisi : Maalesef bütün sorumluluğu reddetmek zorundayım.
İngilizce örnek : I'm sorry, sir, but your credit card has been declined.
Türkçe çevirisi : Affedersiniz, efendim, ama kredi kartınız geri çevrildi (kabul olmadı).
İngilizce örnek : She declined the invitation to the opening ceremony.
Türkçe çevirisi : Açılış töreni davetini reddetti.
İngilizce örnek : The government spokesperson declined to comment on the matter.
Türkçe çevirisi : Hükümet sözcüsü mesele üzerinde yorum yapmayı reddetti.
2 çökmek, gerilemek, azalmak * eşanlamlı : decrease, diminish, lessen, fail, weaken, deteiorate, decay * karşıtanlamlı : flourish, improve, increase
İngilizce örnek : The need for sleep declines as we get older.
Türkçe çevirisi : Uyku gereksinimi biz yaşlandıkça azalır.
İngilizce örnek : The number of new cases of the disease appears to be declining.
Türkçe çevirisi : Hastalığın yeni vakalarının sayısı azalıyor gibi görünüyor.
¤ noun
iniş, gerileme, çöküş * eşanlamlı : decrease, lessening, deterioration, failing, weakening, decay * karşıtanlamlı : improvement
İngilizce örnek : His gambling was the cause of his decline.
Türkçe çevirisi : Kumar oynaması onun çöküşünün nedeni olmuştur.
ilgili sözler / related words
