• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

eğim

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 8915

bilim teknik

bilişim

ormancılık

eğim = gradient [öz Türkçe - eski terim]

eğim = inklinasyon [öz Türkçe - eski terim]

eğim = meyil [öz Türkçe - eski terim]

eğim = tilt [öz Türkçe - eski terim]

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) [ eğim, m (bir kalibrasyon doğrusunun) ] Düz bir çizginin düşey ve yatay eksenlerdeki değerleri arasındaki oran.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) 1. Bir düzlemin yatayla yaptığı açısının teğetliği (tanjanlı). 2. Bir eğrinin türevinim belirli bir noktada aldığı değer.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) 1. Eğilmiş olma durumu. 2. Bir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, meyil: Yamacın eğimi.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) 1. genel uygulayım: a. Bir yüzeyin düşeye yakın bir konumda olması, eğiklik. b. Bu özelliği gösteren yüzey. 2. bayındırlık, coğrafya: a. Bir yolun yatay düzlemle yaptığı eğilim açısının tanjantı. b. Akaklar ve akarsularda iki noktanın yüzey ayrımının bu noktalar arasındaki eksene göre niceliği. 3. elektrik: Bir yükselticinin girişine uygulanan gerilim değişmesinin çıkıştaki akım yeğinliğine yaptığı etkiyi gösteren nicelik. 4. fizik: Yerin mıknatıssal alanında bulunan bağımsız mıknatıslı bir iğnenin doğrultusuyla yatay düzlem arasındaki açı. 5. gökbilim, matematik: Bir doğrunun bir düzleme ya da başka bir doğruya göre eğik olması durumu.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) Bir doğrunun X-ekseniyle yaptığı artı yönlü açının teğetliği.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) Bir insanda doğuştan gelen özellik ya da yetişme gücü, istidat, anıklık.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) Dekorda kullanılan eğim.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) Düşey uzaklığın, yatay uzaklığa oranı.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) Eğik bir katmanın yatay bir düzlemle yaptığı açının ölçüsü.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) Matematiksel bir eğrinin belirli bir noktasındaki birinci türevinin değeri.

EĞİM = (eğim nedir; eğim ne demek; eğim İngilizcesi) Matematiksel bir eğrinin, belirli bir noktasındaki türevinin değeri.

eğim = meyl [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

accugrade eğim kontrol sistemi adiyabatik eğim akışaşağı yönünde eğim akışyukarı eğim almaşık eğim ani eğim anten eğim açısı anten eğim hatası araziye eğim verme artan eğim derecesi artan hidrolik eğim artı eğim aşağı eğim aşağı eğim etkisi aşağı eğim yap az eğim barometrik eğim bir çizginin nokta eğim denklemi bitkilendirme için kritik eğim açısı boylamasına eğim boyuna doğru eğim boyuna eğim çapraz eğim çapraz eğim kılavuzu değişken eğim değişmeyen eğim derecesi denize doğru eğim dış bükey eğim dışbükey eğim dik eğim dikeye nazaran eğim dingil başı eğim açısı dingil piminin öne veya arkaya eğim açısı doğal eğim doğal eğim açısı doğrunun eğim açısı dönüşül eğim açısı düz eğim düzensiz eğim düzgünsüz eğim eğim (açısının tanjantı) eğim (arkaya) eğim (yalpa) plakalı pompa eğim açılarını ve yükseklikleri ölçen el aleti eğim açısı eğim anahtarı eğim aralığı eğim aşağı eğim atımlı fay eğim atımlı ters fay eğim ayarı eğim belirleme eğim betonu eğim boyunca sürüm eğim çizgisi eğim çubuğu eğim dedektörü eğim değişimi eğim değişimini eğim değiştirme yumuşak tuşu eğim derecesi eğim dikliği faktörü eğim direnci eğim doğrultusunda eğim doğrusu eğim durumu eğim düzeltmesi eğim düzenç eğim düzenleyici yapı eğim eklemi eğim eşelleri eğim eşitleyici eğim faktörü eğim fayı eğim filtresi eğim göstergesi eğim haritası eğim hatası eğim hattı eğim ibresi eğim iniş kontrol (sensörü) eğim iniş kontrolü eğim kazığı eğim kesikliği eğim kesme formu eğim kılavuzluk yöntemi eğim kuvveti eğim künyesi eğim menzili eğim mesafesi eğim miktarı eğim nivosu eğim oranı eğim oranı denemesi eğim orantısı eğim ölçeği eğim ölçer eğim ölçer âlet eğim ölçer devre eğim ölçeri eğim ölçme eğim ölçücü eğim ölçümü eğim puslası eğim pusulası eğim rüzgârı eğim sapması eğim sensörü fonksiyonu eğim sınırı eğim sınırlaması eğim silindiri eğim stabilizasyonu eğim süzgeci eğim tabanı eğim uzunluğu eğim uzunluğu faktörü eğim verdirmek eğim veren kimse eğim veren şey eğim verme eğim vermek eğim web sitesi eğim yapmak eğim yönü eğim yukarıya doğru olan sis eğim yüksekliği eğim yüzdesi eksensel eğim elektrokimyasal eğim en büyük eğim açısı en büyük eğim hattı ençok eğim enine eğim enyüksek eğim tırmanma yeteneği epey uzun eğim eş eğim açısı eş eğim açısı çizgisi eş eğim açısı haritası eş eğim doğrusu eşit eğim eğrisi etkili eğim uzunluğu fazla eğim formasyon eğim açısı gerçek eğim geri eğim gölgeli eğim görerek yaklaşma eğim gösterge sistemi görerek yaklaşma eğim göstergesi görünür eğim güneş eğim açısı güneş kolektörü eğim açısı güneye bakan eğim hafif eğim hidrolik eğim hidrolik eğim çizgisi hidrolik eğim hattı ısıl eğim içbükey eğim ileriye doğru eğim ilkel eğim iniş eğim derecesi kaldırma artı eğim yönlendirme yöntemi keskin eğim kritik eğim kritik eğim uzunluğu kritik hidrolik eğim kuyuya girişte kritik hidrolik eğim kuyuya girişteki hidrolik eğim kuzeye bakan eğim maksimum eğim mansart çatı eğim arakesidi manyetik eğim manyetik eğim açısı mıknatıssal eğim mütecanis eğim normal eğim ortalama eğim ölçme şeridi eğim düzeltmesi öne doğru eğim öne doğru eğim durumu öne eğim pantoskobik eğim piyezometrik eğim sabit eğim sapmayı ölçen eğim aleti sıfır dağılımlı eğim suni eğim sürekli eğim süzülme eğim açısı tabii eğim tambur eğim sensörü tatlı eğim tavan arası kablodaki eğim tehlikeli eğim -çıkış tehlikeli eğim -iniş tek yönlü eğim tekdüze eğim termal eğim ters eğim tersine eğim uçuş yolu eğim ölçü aleti uçuş yolunun eğim açısı uzunluğuna eğim ölçme aleti üst eğim açısı üst sol eğim vb'nin yatayla küçük bir eğim yapan panolar üzerinde bulunduğu telefon santralı yan eğim yana doğru eğim yana eğim yatım eğim yerısıl eğim yörüngesel eğim yukarı eğim yukarı eğim etkisi yukarı eğim sisi yukarı eğim yap yüzdece eğim zemin yüzeyi eğim ölçeri

1: 1 ms