• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

use

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 116

USE 1 = [yu: z] verb
kullanmak * eşanlamlı : spend, expend, exhaust, consume; utilize, employ, apply; practise, exercise, operate, handle * karşıtanlamlı : save
İngilizce örnek : Can I use your computer?
Türkçe çevirisi : Bilgisayarını kullanabilir miyim?
İngilizce örnek : You can use the Internet to learn new things.
Türkçe çevirisi : Yeni şeyler öğrenmek için İnterneti kullanabilirsiniz.
İngilizce örnek : Only staff can use this lift.
Türkçe çevirisi : Bu asansörü sadece personel kullanabilir.
İngilizce örnek : I can't use my radio, the batteries have gone flat.
Türkçe çevirisi : Radyomu kullanamıyorum, pilleri bitti.
İngilizce örnek : I cannot use my umbrella in this wind.
Türkçe çevirisi : Bu rüzgârda şemsiyemi kullanamıyorum.
İngilizce örnek : This cell phone is very simple to use.
Türkçe çevirisi : Bu cep telefonunu kullanmak çok kolay.
İngilizce örnek : This make of car uses very little amount of petrol.
Türkçe çevirisi : Bu marka arabalar çok düşük miktarda benzin kullanır.
İngilizce örnek : The big plate is used for serving meat.
Türkçe çevirisi : Büyük tabak, eti servis yapmakta kullanılır.

USE 2 = [yu: s] noun
1 kullanma, kullanım * eşanlamlı : utilization, employment, application, practice, usage, wear and tear
İngilizce örnek : Computer use increased sharply when computers became cheap.
Türkçe çevirisi : Bilgisayarlar ucuzlayınca bilgisayar kullanımı birden arttı.
2 yarar, fayda * eşanlamlı : utility, usefulness, advantage, benefit, help
İngilizce örnek : What's the use of arguing with him?
Türkçe çevirisi : Onunla tartışmanın yararı ne?
3 kullanım yeri, anlam
İngilizce örnek : This word has many uses.
Türkçe çevirisi : Bu sözcüğün birçok kullanım yeri vardır.
3 âdet, alışıklık * eşanlamlı : custom, practice, habit
* come into use = kullanılmaya başlanmak
* in use = kullanılan, kullanılmakta
İngilizce örnek : The machine isn't broken; it's in use right now.
Türkçe çevirisi : Makine bozuk değil, şu anda kullanılıyor.
İngilizce örnek : Is this tape recorder in use?
Türkçe çevirisi : Bu teyp kullanılıyor mu?
* it is no use (doing sth) = (yapmanın) yararı yok
İngilizce örnek : It's no use talking to him.
Türkçe çevirisi : Onunla konuşmanın bir yararı yok.
İngilizce örnek : It's no use trying to escape.
Türkçe çevirisi : Kaçmanın yararı yok.
İngilizce örnek : It is no use trying to complain.
Türkçe çevirisi : Şikâyet etmeye çalışmanın yararı yok.
İngilizce örnek : It's no use waiting any longer.
Türkçe çevirisi : Daha fazla beklemenin yararı yok.
* go out of use = kullanımdan çıkmak
İngilizce örnek : Many of the sayings have gone out of use.
Türkçe çevirisi : Bu deyişlerin çoğu kullanımdan çıkmıştı.

1: 0 ms