• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

gerek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 237

isim / noun

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) Sözleşmeyi yapabilmek için karşılıklı olarak ileri sürülen gerekli istem.

gerek = hacet [öz Türkçe - eski terim]

gerek = icap [öz Türkçe - eski terim]

gerek = lazım [öz Türkçe - eski terim]

gerek = lüzum [öz Türkçe - eski terim]

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) 1. Eşit. 2. Eksik.

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) 1. İcap: «Vaziyeti bir bütün hâlinde ve bir anda kestirdikten sonra anların gereklerine göre davranırım.» -N. F. Kısakürek. 2. sf. Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım.

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) 1. Mutlaka, herhalde, muhakkak, 2. Lazım, muktezi.

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) Balık avlamak için suyun önüne gerilen set: Gerek kuralım da balık tutalım.

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) Ceviz ve palamut silkmeye yarayan sırık.

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) Kenar.

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) şart (karş. koşul).

GEREK = (gerek nedir; gerek ne demek; gerek İngilizcesi) Yazın kuruyup, kışın akan su: Bu yıl yağmur erken oldu gerekler erken çıkar.

gerek = îcâb [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

-den uzaklara gitmeğe gerek yok -e gerek yok -ması gerek -mesi gerek -meye gerek yok -nin herhangi bir girişimde bulunmasına gerek kalmaksızın -ye gerek olmak acele etmeye gerek yok aceleye gerek yok ameliyat olmam gerek ameliyatımdan önce aç kalmam gerek aptala şans gerek ateşinizi ölçmem gerek aynı şeyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmen mi gerek balık avlayanın yarı gövdesi suda gerek bana teşekkür etmene gerek yok başarma gerek sinmesi başka bir şey söylemeye gerek yok başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bedava elde ediyorken para ödemeye ne gerek var bilmem izah etmeme gerek var mı bir tarih belirlememiz gerek bir yerden başlamak gerek biraz daha zaman gerek biraz dinlenmem gerek borçlunun dili kısa gerek bu şaşırtıcı olmasa gerek bunu ret anlamına geliyor şeklinde yorumlamak gerek bunun kuru temizleme olması gerek burdan ne zaman çıkmamız gerek cesedimi çiğnemesi gerek cumartesi günü dönmem gerek çamaşır makinesinin tamir edilmesi gerek çaresi bulunmayan şeye katlanmak gerek çok düşünmeye gerek yok çok ucuz elde ediyorken para ödemeye ne gerek var diş ipine başlamanız gerek doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek doktoru gerçekten görmem gerek dolgu yaptırmam gerek durum açık olduğu için fazla konuşmaya gerek olmamak endişe etmeye gerek yok evin temizlenmesi gerek fazla söze gerek yok gelmene gerek yoktu genç bir kızla evlenen ihtiyarın, boynuzlu olmaya hazırlanması gerek gerçeği duyurmanıza gerek yok gerek ... gerek gerek … gerek … gerek ... gerekse gerek duymak gerek duyulan şey gerek duyulana uygun gerek görüldüğünde gerek görülürse gerek işçilerden ve gerekse işverenlerden kesilen aidatla düzenlenmiş gerek koşul gerek olmaak gerek olmak gerek olrçıak gerek şart gerek ve yeter koşul gerek ve yeter şart gerek yok gitmem gerek gitmemiz gerek gözlerimi kontrol ettirmem gerek güç yetmezse kurnazlık gerek hakkını yememek gerek harcamalarımıza dikkat etmemiz gerek havaalanı için nerede aktarma yapmam gerek hemen bir doktor görmem gerek hep korku içinde yaşamaktansa bir kez tehlikeyi göğüslemek gerek her sanatın ehli gerek her sanatta bir usta gerek herhangi bir girişimde bulunmasına gerek kalmaksızın incelemeye gerek görmeden isteğe gerek duyuluyor iş bulmam gerek işe girdiği için işsizlik yardımı almasına gerek olmadığını duyurmak iye geceler demem gerek iyi toprağın asmasını, iyi ananın kızını almak gerek iyiliğe iyilik gerek kaba kuvvete gerek yok! kabahati başkasında aramasına gerek yok kaçınılmaz olduğu için kabullenmek gerek karısı güzel olana ikiden fazla göz gerek karısı güzel olanın ikiden fazla gözü gerek kazaya rıza gerek kısasa kısas gerek kızmaya gerek yok kimsenin bilmesine gerek yok konuşmamız gerek kopyaya gerek yok koşa koşa gitmem gerek köseyle alay edenin top sakalı kara gerek lastiğe hava basılmaya gerek var mı mahkemece bilinen ve kanıtlanmasına gerek olmayan konu mahkemece kanıta gerek duymadan geçerli sayılan konu mahkemece kanıta gerek duymadan geçerli sayılan konular modadan uzak kalmaktansa dünyadan ırak kalmak gerek mükemmel bilmesi gerek neyine gerek not bırakmama gerek yok odamın temizlenmesi gerek odayı değiştirmek için ne yapmam gerek odayı kaçta boşaltmam gerek olsa gerek olup olmayacağından endişe etmemem gerek ona söylemeye gerek yok onu yapmam gerek onu yapmaması gerek onu yapması gerek onu yapmasına gerek yok ödenmesi gerek önce menüye bakmamız gerek önceliklerini belirlemen gerek özür dilemeye gerek yok paramıza kuruşuna kadar dikkat etmemiz gerek saate bak gerçekten gitmem gerek sabahleyin ayrılmam gerek sabahleyin çıkmam gerek satınalınması varken, bin bir sıkıntıya katlanıp üretilmesine ne gerek var seksen yaşını aşmış olsa gerek senin gelmene gerek yok sizi muayene etmem gerek soğuk önleyici ikinci pencerenin takılması gerek sormaya gerek yok söylemeğe gerek yoktur ki Söylemeye gerek yok söylemeye gerek yoktur ki söylenmesine bile gerek yok söylenmesine bile gerek yoktur ki sütü satınalabildikten sonra ineği beslemeye ne gerek var şeytan azapta gerek tansiyonunuzu ölçmem gerek tartışmaya gerek yok taşınması için bir forklifte gerek duyulmayan hafif sergi ünitesi telaşa gerek yok teşekküre gerek yok ufacık tefecik hatalara göz yummak gerek uluslararası telefon konuşması yapmam gerek uzaklara gitmeğe gerek yok üzülmene (neden) gerek yok vizenizi görmem gerek x-ray kontrolünden geçmesi gerek yakmak için kuru odun, binmek için yaşlı at, okumak için eski kitap ve içmek için de yıllanmış şarap gerek yapılması gerek yapılmasına gerek var yapması gerek yaptığın şeyin sonucuna katlanman gerek yasal gerek yeniden her şeyi gözden geçirmek gerek yetişmek için aceleye gerek yok yola koyulmam gerek zekaya ve sabıra gerek göstermek

1: 2 ms