• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

davranmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 707

konuşma dili / informal – British

davranmak = hareket etmek [öz Türkçe - eski terim]

DAVRANMAK = (davranmak nedir; davranmak ne demek; davranmak İngilizcesi) 1. Acele etmek, çabuk olmak. 2. Hazırlanmak, hazır olmak. 3. Canlanmak: Bizim kovanlar bu sene erkenden davrandı. 4. Kıpırdamak.

DAVRANMAK = (davranmak nedir; davranmak ne demek; davranmak İngilizcesi) 1. Bir kimseye veya bir şeye karşı belli tavır takınmak: «Hiç gerekmezken dönüyor ve onu yeni görmüş gibi davranıyor.» -T. Buğra. 2. (-e) Bir şeye el atmak, girişmek: «Onu örnek alan hamallar da camgöbeği takımın diğer parçalarına davrandılar.» -E. Şafak. 3. (-e) Bir işi yapmaya hazır olmak, hazırlanmak: «Kalbine bu üzüntü düşünce duramadı, ayağa kalkıp gitmeye davrandı.» -R. H. Karay.

ilgili sözler / related words

-a aykırı davranmak -den önce davranmak -e aykırı davranmak -e baba gibi davranmak -e çok kötü davranmak -e dürüst davranmak -e düşmanca davranmak -e göre davranmak -e hoyratça davranmak -e karşı dürüst davranmak -e karşı yumuşak davranmak -e sahipmiş gibi davranmak -e soğuk davranmak -e ters davranmak -mış gibi davranmak -ye göre davranmak abartılı davranmak acayip davranmak acele davranmak aceleci davranmak acımasız davranmak acımasızca davranmak açgözlü davranmak adaletli davranmak adaletsiz davranmak adam yerine koymayıp kötü davranmak adil bir şekilde davranmak adil davranmak adilane davranmak ağır davranmak ahmakça davranmak akıllı davranmak akıllıca davranmak akılsız davranmak akılsızca davranmak alaycı davranmak aleyhinde davranmak amirane davranmak aptalca davranmak aptalca davranmak ya da konuşmak arkadaşça davranmak aşağı tabakaya hoş görünmek için onların istediği biçimde davranmak aşırı sert davranmak atak davranmak atik davranmak aykırı davranmak aynı şekilde davranmak aziz gibi davranmak başıboş bir şekilde davranmak başkalarının takdirini toplamak için kendini küçük düşürecek biçimde davranmak başkasından önce davranmak başkasından önce davranmak (bir işte) başkasının arzusuna göre davranmak bayağı davranmak beceriksiz davranmak belirgin biçimde nazik ve saygılı davranmak bir durumu olduğu gibi görüp ona göre davranmak bir hayvana zalimce davranmak bir iyi bir kötü davranmak bir kişiye başkalarına davrandığı gibi davranmak bir şeye göre davranmak bir yerin yerlisi gibi davranmak (turist) birinden daha önce davranmak birinden evvel davranmak birinden önce davranmak birine amir gibi davranmak birine başkalarının davrandığı gibi davranmak birine bir şeyde hoşgörülü davranmak birine dürüstçe davranmak birine iyi davranmak birine kaba davranmak birine karşı adil davranmak birine karşı aleyhte davranmak birine karşı çok hassas davranmak birine karşı kötü davranmak birine kötü davranmak birine sert davranmak birine sert veya acımasızca davranmak birine soğuk davranmak birinin lehinde davranmak birisine karsı sıkı davranmak birisine karşı nazik davranmak birisine onun başkalarına davrandığı gibi davranmak budalaca davranmak cömert davranmak cüretli davranmak çabuk davranmak çekimser davranmak çekingen davranmak çılgınca davranmak çok ciddi davranmak çok cömert davranmak çok ihtiyatlı davranmak çok kötü davranmak çok nazik davranmak çok nazik ve dikkatli davranmak çok resmi davranmak çok tedbirli davranmak çok terbiyeli davranmak daha kurnazca davranmak daha önce davranmak davranmak (belirli bir şekilde) deli gibi davranmak dikkatli davranmak dikkatsiz davranmak dikkatsizce davranmak doğal davranmak doğru düzgün davranmak dostça davranmak duygularıyla davranmak dürüst davranmak dürüst ve onurlu davranmak düşmanca davranmak düşüncesizce davranmak düşünmeden acele davranmak düşünmeden ve aceleci davranmak ekonomik davranmak emrindekilere kötü davranmak en kötü olasılığı hesaba katarak tedbirli davranmak en kötü olasılığı hesap ederek tedbirli davranmak erkek gibi davranmak erkekçe davranmak erken davranmak esnek davranmak etik davranmak farklı davranmak fazla nazik davranmak fazla samimi davranmak gaddarca davranmak gafil davranmak garip bir şekilde davranmak garip davranmak geleneğe uygun davranmak veya olmak gevşek davranmak gibi davranmak gibi görünmek ya da davranmak gidişata göre davranmak girgin davranmak gönlünce davranmak göre davranmak görgülü davranmak göze göze dişe diş davranmak gururlu davranmak gururunu yenerek hakarete uğramamış gibi davranmak gürültücü davranmak hakkaniyetle davranmak hakkaniyetli davranmak haksız/kötü davranmak haksızca davranmak hassas davranmak hasta gibi davranmak haşin davranmak hatalı davranmak hazırlıksız davranmak herkese eşit davranmak hiçbir şey olmamış gibi neşeli davranmak hor davranmak hoşgörülü davranmak ılımlı davranmak ihtiyatlı davranmak ikiyüzlü davranmak imayı anlayıp ona göre davranmak imsaklı davranmak insaflı davranmak insanlara iyi davranmak iyi görünmekten daha önemlidir insanların kendisinden beklediği şekilde davranmak istediği gibi davranmak isteksiz davranmak istisnalı davranmak iyi davranmak iyi niyetle davranmak kaba davranmak kaba saba davranmak kaçık gibi davranmak kahpece davranmak kalleşçe davranmak kanuna aykırı davranmak kararlı davranmak kararsız davranmak kardeşçe davranmak karşı davranmak karşı ihtiyatlı davranmak (tehlike, zarar vs ihtimaline) kasıtlı olarak kaba davranmak kasten aptalca davranmak katı davranmak kendi bildiği gibi davranmak kendi bildiğince davranmak kendi evindeymiş gibi davranmak kendisi gibi davranmak kendisinden beklenildiği gibi davranmak keyfi davranmak kibar davranmak kibarca ve yumuşak bir biçimde davranmak kibirli davranmak kontrolsüz davranmak korkak davranmak korkusuz ya da ikircimsiz davranmak korkusuzca davranmak kötü davranmak kural dışı davranmak kuruntulu davranmak küstahça davranmak laubali davranmak makul davranmak mantıklı davranmak merhametli davranmak merhametsizce davranmak mesafeli davranmak mevzuata uygun davranmak müsamahalı davranmak nazik davranmak normal davranmak olaylara ğöre davranmak olgun davranmak olmadığı gibi davranmak olmamış gibi davranmak ölçülü davranmak ölçüsüz davranmak önce davranmak önyargıyla davranmak parti siyasetine uygun davranmak pişman olduğunu gösterir tarzda davranmak pişman olmuş gibi davranmak rahat davranmak rakibini moralini bozacak şekilde davranmak resmi davranmak sabırlı davranmak sağduyulu davranmak sakin bir tavırla davranmak salakça davranmak saldırgan davranmak samimi davranmak sanarak davranmak saygılı davranmak saygısızca davranmak serbest davranmak sert davranmak seviyesine göre davranmak silaha davranmak silahına davranmak siyasi çıkarlarına göre davranmak soğuk davranmak soğuk ve resmi bir şekilde davranmak soğukkanlı davranmak sorumsuz davranmak sorumsuzca davranmak takdir veya saygı kazanacak biçimde davranmak tarafsız davranmak tatlılıkla davranmak tedbirli davranmak telaşlı davranmak tembel davranmak temkinli davranmak terbiyeli davranmak terbiyesizce davranmak tereddütlü davranmak ters davranmak teşekkürlerini belirtmede cömert davranmak tetik davranmak tez davranmak titiz davranmak toleranslı davranmak tutumlu davranmak uygun davranmak uygunsuz davranmak uykuda gibi davranmak yakın davranmak yakışıklıya yakışıklı davranmak yaraşır yakışmayan şekilde davranmak yanlış davranmak yapılan öneriye göre davranmak yapmacık davranmak yapmacık ya da kadınsı davranmak yasaya aykırı davranmak yavaş davranmak yenilene iyi davranmak yerli gibi davranmak yumuşak davranmak yumuşak ya da insaflı davranmak zalimce davranmak zeki davranmak zıt davranmak

1: 12 ms