Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 6954SÖNÜK = (sönük nedir; sönük ne demek; sönük İngilizcesi) 1. Sönmüş olan: «Karşımdaki duvara takılmış iki ampulden biri sönüktü ve bir gözü kırpılmış bir insan gibi bana bakıyordu.» -K. Bilbaşar. 2. Parlaklığı, hızı az veya azalmış olan, etkisiz, zayıf. 3. mec. Göze çarpmayan, dikkat çekmeyen, silik: «Bu şehirde satışı bini geçmez, yerli lisanlarda sönük cerideler çıkar.» -Y. K. Beyatlı.