• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

handsome

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 4732

HANDSOME = ['hensım] adjective
1 yakışıklı * eşanlamlı : good-looking, attractive, fine, fair, elegant * karşıtanlamlı : ugly
İngilizce örnek : He is a very handsome young man.
Türkçe çevirisi : O çok yakışıklı bir genç adam.
İngilizce örnek : Do you think beautiful women are always attracted to handsome men?
Türkçe çevirisi : Sence güzel kadınlar her zaman yakışıklı erkeklere mi gider?
2 cömert, bol * eşanlamlı : generous, ample, liberal * karşıtanlamlı : stingy, mean
İngilizce örnek : The travel agency made a handsome profit last year.
Türkçe çevirisi : Seyahat acentası geçen yıl cömert bir bağışta bulundu.

1: 0 ms