Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 10çok = fazla [öz Türkçe - eski terim]
çok = fena [öz Türkçe - eski terim]
çok = gayet [öz Türkçe - eski terim]
çok = gümrah [öz Türkçe - eski terim]
çok = hesapsız [öz Türkçe - eski terim]
çok = hiper- [öz Türkçe - eski terim]
çok = hyper- [öz Türkçe - eski terim]
çok = masif [öz Türkçe - eski terim]
çok = mebzul [öz Türkçe - eski terim]
çok = multi [öz Türkçe - eski terim]
çok = multipl [öz Türkçe - eski terim]
çok = müteaddit [öz Türkçe - eski terim]
ÇOK = (çok nedir; çok ne demek; çok İngilizcesi) 1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı: «Bana matematik çok kolay geldi.» -F. R. Atay. 2. zf. Aşırı bir biçimde: «Biz çocuklar evimizi çok beğendik.» -A. Kutlu.
çok = begâyet [Türkçe - Osmanlıca]
çok = bes [Türkçe - Osmanlıca]
çok = bisyâr [Türkçe - Osmanlıca]
çok = fazla [Türkçe - Osmanlıca]
çok = firâvân [Türkçe - Osmanlıca]
çok = fuzûl [Türkçe - Osmanlıca]
çok = gâyet [Türkçe - Osmanlıca]
çok = hayli [Türkçe - Osmanlıca]
çok = ibâdullah [Türkçe - Osmanlıca]
çok = kesîr [Türkçe - Osmanlıca]
çok = kesretli [Türkçe - Osmanlıca]
çok = küllî [Türkçe - Osmanlıca]
çok = saht [Türkçe - Osmanlıca]
çok = ziyâde [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words