• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bol

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1401

belirteç / adverb

içki / alcohol

tarım

BOL = (bol nedir; bol ne demek; bol İngilizcesi) Haplardan daha büyük ve daha yumuşak kıvamda, genellikle uzunluğuna yuvarlak veya yumurta biçiminde, çiğnenmeden yutulabilen ve döl yatağı yoluyla kullanılan ilaç türü, bolus, lokma.

bol = abondan [öz Türkçe - eski terim]

bol = feyizli [öz Türkçe - eski terim]

bol = gümrah [öz Türkçe - eski terim]

bol = ibadullah [öz Türkçe - eski terim]

bol = mebzul [öz Türkçe - eski terim]

BOL = (bol nedir; bol ne demek; bol İngilizcesi) 1. Çatı arası. 2. Evin döşeme tahtaları.

BOL = (bol nedir; bol ne demek; bol İngilizcesi) a. Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki.

BOL = (bol nedir; bol ne demek; bol İngilizcesi) Sevgi belirtisi olarak kahpe: Yürü hey bol.

BOL = (bol nedir; bol ne demek; bol İngilizcesi) sf. 1. İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı: «Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm.» -P. Safa. 2. Nicelik bakımından olağandan veya alışılandan çok, kıt karşıtı: «Demek ki zeytinin bol ve ucuz olduğu bir yerdeymiş.» -B. Felek.

bol = firâvân [Türkçe - Osmanlıca]

bol = ibâdullah [Türkçe - Osmanlıca]

bol = kesîr [Türkçe - Osmanlıca]

bol = mebzûl [Türkçe - Osmanlıca]

bol = vâfir [Türkçe - Osmanlıca]

bol = vâsi' [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

aptal yağı bol bulursa ya borusuna ya gerisine sürer arkadaşlık ettiği kadın için bol para harcayan yaşlı çapkın aşırı bol balığı bol basamakları bol birçok büyük penceresi olan ve böylece güneş ışığının bol olduğu oda bol ... süslemeli bol (bitki) bol (giysi) bol (ürün) bol akıtarak temizleme bol bereketli bol bol bol bol alışveriş yapma bol bol alışveriş yapmak bol bol boş zamanı olan bol bol eğlenmek bol bol elde etmek bol bol harcamak bol bol içme bol bol içmek bol bol olmak bol bol para harcama bol bol para harcamak bol bol sarf etmek bol bol sürmek bol bol vakti olmak bol bol ve kolayca mazeretler uydurabilmek bol bol vermek bol bol veya çokça almak bol bol viski bol bol yiyip içmek bol bol yiyip içmek (ziyafette) bol bulunan bol bulunduğu bol bulunma bol bulunmak bol buzlu viski bol ceket bol cepken bol çiçekli bol çiçekli süselması bol doğramak bol eğlence bol elbise bol faullü sert oyun bol geçme bol gelmek bol gereç bol gıda vermek bol giysi bol gömlek bol güneşli bol hardalla kızartmak (et) bol hasat bol idrar bol iştahlar bol kadın elbisesi bol kadın giysisi bol kar bol kazanç bol keseden bol keseden atmak bol keseden harcamak bol keseden öğüt vermek bol keseden vermek bol kızgın yağda kızartmak bol klivajlı bol köpüklü sabun bol kremalı ve süslü kek bol lard bol malzemeli tavuk dürüm bol manto bol meyve veren bol miktar bol miktar (para hakkında) bol miktarda bol miktarda bulunmak bol miktarda idrar çıkarma; aşırı idrar oluşması bol miktarda olmak bol miktarda üretmek bol mini elbise bol olanaklar bol olduğu için satışı zor ürün bol olduğu zaman bol olma bol olmak bol olmayan bol paça bol paça pantolon bol pantolon bol para bol para harcamak bol paralı bol resimli bol resimli gazete bol sayıda üretmek bol su ile sediman yıkanması bol su ile temizlemek bol su ile yıkamak bol suda yıkamak bol sudan geçirmek bol suyla çalkalama bol suyla çalkalamak bol suyla çalkalamak/yıkamak bol suyla temizlemek bol suyla yıkama bol suyla yıkamak bol sütlü çikolata bol şans bol şanslar bol şekerli turşu bol şekilli bol tanecikli etkiler bol teyel bol ücretli bol ürün alınan bol ürün veren bol ve biçimsiz giysi bol ve doyurucu yemek bol ve iyi bol ve kuvvetli yemek bol ve rahat giysi bol ve sarkık elbise kolu bol veriş bol yağda kızartılmış bol yağda kızartma tavası bol yağda kızartmak bol yağmur bol yaka bol yavru verme yeteneği bol yemek bol yemek çeşidine sahiptir bol yer/zaman bol yetişen bol yumurta yumurtlayan tavuk bol zaman bu ayakkabılar bol büzgülü bol gömlek çiçeği bol çok bol çok bol olmak çok bol ve gür yetişmek damar içi bol veriş damardan bol veriş damariçi bol veriş denizde kum gibi bol derhal bol su ile durulayınız derhal bol sudan geçiriniz diz altından büzgülü bol pantolon eli bol evde giyilen rahat ve bol ceket gönlü bol hafif bol elbise halkın elinde bol olan hisse senetleri hanım böceklerinin bol olduğu yerde şerbetçi otları da bol olur hidrojeni bol ışığı bol içerde bol bol yer var içinde bol bulunan ilişkisini sürdürmek için bol keseden harcayan yaşlı çapkın intravenöz bol veriş işgücü bol ülke kalın hamurlu ve bol malzemeli pizza kaliteli ve bol yiyecek ve içecek kentin eğlence yerleri ile dolu bol ışıklı semti kötülerin şansı bol olur meydanı boş bulup bol bol eğlenmek meyvası bol meyvası bol (ağaç) meyvesi bol mülkü bol olan ölçülemeyecek kadar bol pancing bol (sandora bağlı) parası bol parası bol olanlar için parasını bol bol harcamak pek bol pek bol olmak piyasaya bol miktarda sürmek puanları bol keseden dağıtan rahat hareket için bol yer sesli harf bol söğüdü bol sportif hareketlerde kullanılan bir çeşit bol pantolon suyu bol tahılı bol ülke tavşanı bol olan yer taze ve bol toplardamar içi bol veriş toplardamar içine bol veriş toprağı bol olsun turistik getto ≡ turistlerin ve turistik tesislerin bol olduğu bölge turistlerin ve turistik tesislerin bol olduğu bölge uzun ve bol kemerli palto uzun ve bol palto üstü bol vakti bol ven içi bol veriş ven içine bol veriş verimi bol tavuk yağı bol olan yağmurun bol düştüğü yağmurun bol yağdığı yarınki sınavda bol şanslar yirmili yıllarda moda olan bol pantolon yiyeceği içeceği bol yemek yöneticisi bol (kurum) yumurta- jambon ve diğer kahvaltı etlerinden oluşan bol kahvaltı yumurtası bol zenginlerin dostu bol olur

1: 2 ms