Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 14521KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) (halk dilinde) 1. Yiğit, cesur, bahadır. 2. Çok yakışıklı, çok güzel. 3. Vücut yapısı gösterişsiz. 4. Çirkin, kötü. 5. Kel: «Kayseri çarşısının tavanını, kubbesini kökünden kazıtmış . O canım mimariyi bir keleşe döndürmüş.» -B. R. Eyuboğlu.
KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) 1. Bodur. 2. Cılız.
KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) 1. Boğa, tavlı sığır. 2. Uzun boynuzlu sığır.
KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) 1. Güzel, yakışıklı (insan). 2. Yiğit, temiz yürekli, kabadayı. 3. Vücut yapısı gösterişsiz, kaba. 4. Çirkin, kötü. 5. Beceriksiz.
KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) 1. Kel. 2. bk. kelez (I)-1.
KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) Hasta, cılız, zayıf.
KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) Keçi boynuzu reçeli.
KELEŞ = (keleş nedir; keleş ne demek; keleş İngilizcesi) Nişanlı gençlerin düğünden önce dostlarına ve akrabalarına verdikleri yemek.