İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 941 DARK = [da: k] adjective
1 karanlık * eşanlamlı : unlit, dim, sunless, shadowy, black * karşıtanlamlı : light, bright
İngilizce örnek : It is very dark, I can't see anything.
Türkçe çevirisi : Çok karanlık, bir şey göremiyorum.
2 koyu
İngilizce örnek : She wore a dark blue dress.
Türkçe çevirisi : Koyu mavi bir elbise giyiyordu.
İngilizce örnek : They painted the shop dark green.
Türkçe çevirisi : Dükkânı koyu yeşile boyadılar.
3 esmer
4 kötü, korkunç, uğursuz * eşanlamlı : sombre, dismal, gloomy, cheerless, sullen, morose, sinister, horrible
¤ noun
karanlık * eşanlamlı : darkness, dimness, blackness, gloom, dusk, evening * karşıtanlamlı : light
İngilizce örnek : Bats can fly in the dark.
Türkçe çevirisi : Yarasalar karanlıkta uçabilir.
İngilizce örnek : Cats can see in the dark.
Türkçe çevirisi : Kediler karanlıkta görebilir.
İngilizce örnek : Most children are afraid of being left alone in the dark.
Türkçe çevirisi : Çoğu çocuk karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkar.
İngilizce örnek : They must be home before dark.
Türkçe çevirisi : Karanlık olmadan eve gelmeliler.
DARK = (dark nedir; dark Türkçesi) Gökyüzünün rengini tanımlamakta kullanılan bir renk. Gökyüzü koyu karanlık, alışılmamış şekilde kasvetli göründüğünde bu kavram kullanılır.
ilgili sözler / related words