bahane
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3383ana kullanım
bahane = neden [eski terim - öz Türkçe]
bahane = nedensi [eski terim - öz Türkçe]
bahane = sözde neden [eski terim - öz Türkçe]
BAHANE = (bahane nedir; bahane ne demek; bahane İngilizcesi) Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep: «Alışveriş bahanesiyle acaba çıkıp bir dolaşsam mı?» - = İlhan.
bahane = bahâne [Türkçe - Osmanlıca]
bahane = özr [Türkçe - Osmanlıca]
bahane = vesîle [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words
-yı bahane etmek
bahane aramak
bahane bulma
bahane bulmak
bahane bulunmaz
bahane ederek
bahane etmek
bahane olarak
bahane olmak
bahane öne sürmek
bahane yaratma
bir bahane ile
düello için bahane
ecel gelince başa baş ağrısı bahane
en ufak bahane ile
hastalık bahane etmek
hastalık vs bahane ederek görevden kaçmak
kanundan habersiz olmak bahane olamaz
kanundan habersiz olmak onu çiğnemek için bahane olamaz
kanunu bilmemek bahane olamaz
kanunu bilmemek onu çiğnemek için bahane olamaz
kavgaya bahane aramak
kötü bir bahane hiç olmamasından iyidir
sudan bahane
sudan bir bahane
yasadan habersiz olmak bahane olamaz
yasadan habersiz olmak onu çiğnemek için bahane olamaz
yasayı bilmemek bahane olamaz
yasayı bilmemek onu çiğnemek için bahane olamaz
