• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

separate

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1047

eylem / verb – technical

sıfat / adjective – printing

SEPARATE 1 = ['sepırıt] adjective
ayrı * eşanlamlı : apart, isolated, divided, detached; unconnected, unattached, divided, separated; independent, individual; different, distinct * karşıtanlamlı : connected
İngilizce örnek : Each one of us has a separate office.
Türkçe çevirisi : Her birimizin ayrı bürosu var.
İngilizce örnek : The aircraft is divided into three separate cabins.
Türkçe çevirisi : Uçak, üç ayrı bölüme bölünmüştür.
İngilizce örnek : This is an entirely separate problem.
Türkçe çevirisi : Bu tamamen ayrı bir sorundur.

SEPARATE 2 = ['sepıreyt] verb
1 ayırmak * eşanlamlı : divide, part, split, cleave, disjoin, disconnect, break up, diverge, bifurcate, isolate * karşıtanlamlı : join
İngilizce örnek : A wall separates the two gardens.
Türkçe çevirisi : Bir duvar, iki bahçeyi ayırıyor.
İngilizce örnek : A mother ought not to be separated from her child.
Türkçe çevirisi : Bir anne çocuğundan ayırılmamalıdır.
İngilizce örnek : England is separated from France by the English Channel.
Türkçe çevirisi : İngiltere Fransa’dan Manş Denizi ile ayrılır.
İngilizce örnek : Robert and Helen are separated and they may get divorced.
Türkçe çevirisi : Robert ile Helen ayrıldılar ve boşanabilirler.
2 ayrılmak

1: 7 ms