Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 782ayırmak = disseke etmek [öz Türkçe - eski terim]
ayırmak = ekarte etmek [öz Türkçe - eski terim]
ayırmak = izole etmek [öz Türkçe - eski terim]
ayırmak = tahsis etmek [öz Türkçe - eski terim]
ayırmak = tenzih etmek [öz Türkçe - eski terim]
AYIRMAK = (ayırmak nedir; ayırmak ne demek; ayırmak İngilizcesi) 1. Bölmek: Elmayı dörde ayırmak. 2. (-e, -den) Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak: Çocuklara pastadan biraz ayırdım. 3. Bir yeri bir engelle bölmek. 4. (-den) Birbirinden uzaklaştırmak. 5. (-i) Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek. 6. (-den, -e) Seçmek: «Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır.» -F. R. Atay. 7. (-i, -den) İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak: Karıyı kocasından ayırmak. 8. (-i, -den) Farklı davranmak, fark gözetmek: Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım? 9. Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek: Odayı çocuklara ayırmak.
ayırmak = hasretmek [Türkçe - Osmanlıca]
ayırmak = nez' eylemek [Türkçe - Osmanlıca]
ayırmak = tahsis etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ayırmak = tefrîk etmek [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words