Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 9827ayrık = bifid [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = bifit [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = cleft [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = demarke [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = diastatik [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = farklı [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = izolat [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = izole [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = müstakil [öz Türkçe - eski terim]
ayrık = sekestre [öz Türkçe - eski terim]
AYRIK = (ayrık nedir; ayrık ne demek; ayrık İngilizcesi) 1. Ayrık otu. 2. sf. Ayrılmış: «Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları.» -Y. Z. Ortaç. 3. sf. Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna. 4. sf. Kural dışı. 5. sf. Düzgün ve uygun olmayan, çarpık: «Apış arasına fazla tülbent ve mermerşahi tıkarak bebeği çarpık ve ayrık bacaklı, tenasüpsüz olmaktan korur.» -R. H. Karay.
AYRIK = (ayrık nedir; ayrık ne demek; ayrık İngilizcesi) 1. Başka, gayri, mâada, diğer. 2. Artık, bundan sonra, bir daha.
AYRIK = (ayrık nedir; ayrık ne demek; ayrık İngilizcesi) müstesnâ. ~ tutma: istisna.
AYRIK = (ayrık nedir; ayrık ne demek; ayrık İngilizcesi) Yabani geyik ve sığır.
AYRIK = (ayrık nedir; ayrık ne demek; ayrık İngilizcesi) Yol kavşağı, iki yolun ayrıldığı yer.
ilgili sözler / related words