report
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 467ana kullanım 1
ana kullanım 2
REPORT = [ri'po: t] noun
1 rapor * eşanlamlı : account, statement, descriptiony, narrative
İngilizce örnek : The report was highly critical of the manager.
Türkçe çevirisi : Rapor, müdürü bayağı eleştiriyordu.
İngilizce örnek : The secretary gave a report on sales to date.
Türkçe çevirisi : Sekreter bugüne kadar olan satışlar hakkında bir rapor verdi.
2 gazete haberi, haber * eşanlamlı : article, paper, news, bulletin
İngilizce örnek : According to reports, the President is in poor health.
Türkçe çevirisi : Haberlere göre Cumhurbaşkanının sağlığı kötü.
İngilizce örnek : He claimed that the newspaper report was untrue.
Türkçe çevirisi : Gazete haberinin yanlış olduğunu iddia etti.
3 bildiri * eşanlamlı : announcement, declaration
4 söylenti * eşanlamlı : rumour, hearsay
5 not karnesi
6 diploma
¤ verb
1 rapor vermek/yazmak * eşanlamlı : record, write up, account
2 bildirmek, haber vermek * eşanlamlı : announce, state, declare
İngilizce örnek : If I were you, I'd report it to the police.
Türkçe çevirisi : Yerinde olsam bunu polise bildirirdim.
İngilizce örnek : Have you reported the robbery to the police?
Türkçe çevirisi : Soygunu polise bildirdin mi?
İngilizce örnek : I reported the burglary to the police.
Türkçe çevirisi : Ev soygununu polise bildirdim.
3 anlatmak, söylemek, bildirmek, yayımlamak * eşanlamlı : tell, relate, narrate, describe
İngilizce örnek : The radio reported that there had been a plane crash.
Türkçe çevirisi : Radyo, bir uçak kazası olduğunu bildirdi.
İngilizce örnek : The newspaper reported his speech.
Türkçe çevirisi : Gazeteci onun konuşmasını yayımladı.
* reported speech = dilb. dolaylı anlatım
